Translation of "تعيش في" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "تعيش في" in a sentence and their turkish translations:

اين تعيش في تركيا؟

- Türkiye'de nerede yaşıyorsun?
- Türkiye'nin neresinde yaşıyorsun?

إنها تعيش في نيويورك.

O, New York'ta yaşar.

كانت أسرتي تعيش في كوخ.

Ailem bir kulübede yaşıyordu.

كانت ليلى تعيش في القاهرة.

Leyla, Kahire'de yaşıyordu.

إنها تعيش في بيت ذا طابقين.

O iki katlı bir evde yaşıyor.

لا تزال ليلى تعيش في القاهرة.

Leyla hala Kahire'de yaşıyor.

حيوانات الباندا الضخمة تعيش في الصين فقط.

Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.

واحترام الأرواح التي تعيش في الأشجار والصخور والمياه،

ağaçların, taşların ve suyun ruhuna duydukları saygı,

- إنها تعيش حياة مريحة.
- إنها تعيش في راحة.

O konfor içinde yaşar.

مادمت تعيش في بيتي، عليك أن تتبع قواعدي.

Evimde yaşadığınız sürece kurallarıma uyacaksınız.

كانت ليلى تعيش في حيّ للطّبقة الرّاقية المتوسّطة

Leyla üst orta sınıf bir semtte yaşıyordu.

فقد كان هناك عائلة مكونة من ثلاثة أفراد تعيش في الشارع،

Sokağın aşağısında yaşayan üç kişilik bir aile vardı.

‫ولكن واقع الأمر أن عناكب الرتيلاء‬ ‫تعيش في جحور تحت الأرض.‬

ama aslında tarantulalar yerin altında yaşarlar.

‫إلا أن التي تعيش في المناطق الحضرية‬ ‫تنشط ليلًا لتجنّب البشر.‬

...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.

تعيش في بلدٍ يكثر فيه الزلازل. وفي ذات الوقت انت صاحب حظٍ

Depremlerin sık olduğu bir ülkede yaşıyor. Aynı zamanda şansınız da yok

كانت ليلى تعيش في حيّ أين يودّ أيّ شخص أن ينشئ أسرة.

Leyla herkesin aile yetiştirmek istediği bir mahallede yaşıyordu.

‫ولكن العناكب التي تعيش في هذه الخيوط،‬ ‫يجب أن تتغذى. من يدري ماذا سنجد هنا.‬

Bu ağların arasında yaşayan örümceklerin de beslenmesi gerekir. Kim bilir burada ne bulacağız?