Examples of using "تعرّف" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl, Dania'yı zorlukla tanıdı.
Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.
- Sami hapishanede Ferit ile tanıştı.
- Sami hapishanede Ferit'le karşılaştı.
Sami, Leyla'nın sesini tanıdı.
Sami adamı tanıdı.
Sami çok sayıda Müslüman tanıdı.
Fazıl, Leyla ile otobüste karşılaştı.
Sami İslam merkezinde bir Müslüman'la tanıştı.
Sami okulda Müslüman bir çocukla tanıştı.
Sami internette Müslüman bir kadınla tanıştı.
Sami farklı farklı Müslüman ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.
Jim pek çok yeni arkadaş edindi.
Fadıl, Dania'yı tanıdı ve polisi aradı.
Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.
Sami, Leyla'nın sesini hemen tanıdı.
Fadıl, Dania adlı büyüleyici bir kızla tanıştı.
Sami Toronto'da çok sayıda Müslüman öğrenciyle tanıştı.
Sami Müslüman bir kızla tanıştı, sonra ona âşık oldu ve evlendi.