Translation of "تعرّف" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "تعرّف" in a sentence and their turkish translations:

تعرّف فاضل على ليلى بالكاد.

Fadıl, Dania'yı zorlukla tanıdı.

تعرّف فاضل على امرأة مسلمة.

Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.

تعرّف سامي بفريد في السّجن.

- Sami hapishanede Ferit ile tanıştı.
- Sami hapishanede Ferit'le karşılaştı.

تعرّف سامي على صوت ليلى.

Sami, Leyla'nın sesini tanıdı.

تعرّف سامي على ذاك الرّجل.

Sami adamı tanıdı.

تعرّف سامي على العديد من المسلمين.

Sami çok sayıda Müslüman tanıdı.

تعرّف فاضل على ليلى في حافلة.

Fazıl, Leyla ile otobüste karşılaştı.

تعرّف سامي بمسلم في المركز الإسلامي.

Sami İslam merkezinde bir Müslüman'la tanıştı.

تعرّف سامي بفتا مسلم في المدرسة.

Sami okulda Müslüman bir çocukla tanıştı.

تعرّف سامي بامرأة مسلمة على الانترنت.

Sami internette Müslüman bir kadınla tanıştı.

- تعرّف سامي على مسلمين من مختلف الدّول الإسلاميّة.
- تعرّف سامي على مسلمين من دول إسلاميّة مختلفة.
- تعرّف سامي على مسلمين من بلدان إسلاميّة مختلفة.

Sami farklı farklı Müslüman ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

لقد تعرّف جيم على الكثير من الأصدقاء.

Jim pek çok yeni arkadaş edindi.

تعرّف فاضل على دانية و اتّصل بالشّرطة.

Fadıl, Dania'yı tanıdı ve polisi aradı.

تعرّف سامي على أسرة مسلمة في تورونتو.

Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.

تعرّف سامي في الحين على صوت ليلى.

Sami, Leyla'nın sesini hemen tanıdı.

تعرّف فاضل على فتاة ساحرة الجمال إسمها دانية.

Fadıl, Dania adlı büyüleyici bir kızla tanıştı.

تعرّف سامي على العديد من الطّلبة المسلمين في تورونتو.

Sami Toronto'da çok sayıda Müslüman öğrenciyle tanıştı.

تعرّف سامي على فتاة مسلمة، وقع في حبّها و تزوّجها.

Sami Müslüman bir kızla tanıştı, sonra ona âşık oldu ve evlendi.