Translation of "الفصل" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "الفصل" in a sentence and their turkish translations:

هل تعتقد أن هذا هو ثمن الفصل أو الفصل الطبقي؟

başlık parası mı dersin, sınıf ayrımı mı dersin

أسرع بوب إلى الفصل.

Bob sınıfa koştu.

هل تأكل في الفصل؟

Sen sınıfta yemek yer misin?

انتهى الفصل الدراسي الثاني.

İkinci dönem bitti.

المدرس الجديد في الفصل.

Yeni öğretmen sınıfta.

الفصل في الإسكان والتمييز الوظيفي

konaklamada tecrit, işte ayrımcılık

لأواصل الفصل التالي من حياتي.

hayatımda yeni bir sayfa açmıştım.

كل أفكاره ومشاعره في هذا الفصل.

Onun bütün fikirleri ve duyguları o sınıfın içinde.

حتى يتمكن من رؤية الفصل بأكمله

yani bütün sınıfı görebiliyor

الآن حصلت على كتب هذا الفصل.

Ben az önce bu dönemin ders kitaplarımı aldım.

طلاب المدرسة الثانوية يذاكرون في الفصل.

Lise öğrencileri sınıfta eğitim görüyorlar.

أريد أن آخذكم إلى الفصل الدراسي الأول.

sizleri de ilkokul birinci sınıfa götürmek istiyorum.

ربما أنتم أيضاً عندما تنظرون لهذا الفصل،

Sanırım belki de siz o sınıfa baktığınız zaman,

هذه مدرسة، لماذا لا أضع مكتبة في الفصل؟

Okul orası işte, sınıfın içine ben niye kitaplık yapmayayım?

لذلك فنحن لا نتحدثُ عن الجنس داخل الفصل.

bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.

على الرغم من أني درست لامتحان نصف الفصل...

İlk vizeme çalışsam da

فجأة يمكنك أن تجد نفسك في منتصف الفصل

bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz

عندما أدركت أن الفصل بأكمله سيساندها مهما كانت الظروف.

onun için orda olduğunu fark ettiğinde güçlü bir ders çıkarılmış oldu.

بعد بداية البرنامج، انخفضت أيام الفصل إلى خمسة أيام.

Program başladıktan sonra bu rakam beşe düştü.

هذا التسجيل أعدته على مسامع طلاب الفصل الذي تحديت به

Bu kaydı biraz önce meydan okuduğum sınıfa, birinci sınıftayken

ولم يكن لديه أي إهتمام في السيطرة على الفصل بالمسطرة

ve değnekle sınıfta gezmeye bir ilgisi yoktu.

تربيت في الأحياء البيضاء أثناء الفصل العنصري في جنوب أفريقيا،

Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,

أم أنه يغمس في الخارج؟ تمامًا مثل بيئة الفصل الدراسي

yoksa dışarıya mı dalmış? aynı sınıf ortamı gibi

ما قدمه هذا الفصل في هذه الفترة القصيرة سأقدم استقالتي غداً.

dünyada herhangi bir ilkokul sınıfı varsa ben yarın istifa edeceğim.

قدمتُ عرضًا في الفصل الدراسي الأول، وكنت متوترًا بدرجة لا تصدق.

İlk dönem bir sunum yapmıştım, inanılmaz derecede heyecanlanmıştım.

قدمت عرضًا في الفصل الدراسي الثاني، بمحاضرة اللغة التركية، في المدرج، وحصلت

Ikinci dönem bir sunum yaptım, Türkçe dersinde, amfide, 100 almıştım

يشكل الفصل الثالث نهاية البداية في الكتاب. توقف هناك واقرأ تعليقات الناقد.

Bölüm üç kitabın başlangıcının sonudur. Orada dur ve eleştirmenlerin yorumlarını oku.

وكان لديهم ما يقرب من الثلاث دقائق حتى ينقلوا الفكرة إلى باقي الفصل.

Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.

كان هذا هو الفصل الأكثر شناعة في سجل سولت المختلط في شبه الجزيرة: خمس سنوات

Bu, Soult'un Yarımada'daki karma sicilinin en aşağılayıcı bölümüydü: