Translation of "الفرار" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الفرار" in a sentence and their turkish translations:

وبعد ذلك لم أتمكّن من الفرار ثانيةً.

Ondan sonra da ellerinden kurtulamadım.

حاول الكثيرون السباحة بدروعهم الثقيلة، محاولين الفرار بيأس

Bir çoğu ağır zırhları içinde yüzerek kaçmaya çalışıyor umutsuzca.

أن فصل الشتاء بقايا الجيش الصربي الفرار من الجبال الألبانية. هم

O kış, Sırp Ordusu'nun kalıntıları Arnavut dağlarından kaçmak. Onların

حتى الآن فقد الجيش الإيبيري كل التماسك وبدأت كتلة المحاربين القبليين في الفرار

Artık İber ordusu tüm uyumunu kaybetmişti ve kabile savaşçıları yığınla kaçmaya başlamıştı.

أدت الأوامر التي تمت صياغتها بشكل سيء إلى التأخير ، وتمكن جيش التحالف من الفرار.

Kötü hazırlanmış emirler gecikmeye neden oldu ve Koalisyon ordusu kaçmayı başardı.