Translation of "الشاب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الشاب" in a sentence and their turkish translations:

‫يحاول الشاب مجددًا.‬

Genç yine hamle yapıyor.

يتواجد ذلك الشاب هنا حاليًا.

O genç adam şu an burada.

‫يحاول الشاب التقرّب من الأنثى.‬

Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.

أنقذ الشاب الفتاة من الغرق.

Genç adam kızı boğulmaktan kurtardı.

أنا أعلم! لقد كنت ذلك الشاب!

O adam bendim o yüzden iyi biliyorum.

قرر الكيميائي الشاب أن يفتح صيدلية.

Genç eczacı bir eczane açmaya karar verdi.

كما أقام صداقات مع الرائد الشاب بونابرت.

Ayrıca genç bir Binbaşı Bonaparte ile arkadaş oldu.

وذلك بدعم خلافة الشاب ستيفان على العرش،

ve tahtını genç Stefan'a teklif etti

الشاب الذي كان هنا أعطاني هذه لك.

Sadece burada olan şu adam bunu bana senin için verdi.

كانت الممرضة في هذه المنطقة، والطيار الشاب كذلك،

Bu o hemşirenin, o genç pilotun

الحرس الشاب وقاد بنفسه حملة حربة في معركة مونتميرايل.

Muhafızlara komuta etti ve kişisel olarak Montmirail Savaşı'nda süngü hücumuna liderlik etti.

وفقد للتو الشاب نابليون بونابرت ، الذي تخرج قبل أسابيع قليلة.

Paris'teki Askeri Okul'a gönderildi .

السابق حافظ الاسد وهو بشار الاسد. الشاب البعيد عن انظار

kız Bin dokuz yüz doksan yılda eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın

أيضًا، هذا الشاب كان لديه مدونة صوتية، ولدي أيضًا مدونة صوتية،

Ayrıca adamın da benim gibi bir podkastı vardı,

أراده والده أن يصبح كاتبًا ، لكن ناي الشاب ، المتهور والعنيد ، انضم

Babası onun memur olmasını istedi, ancak genç Ney, aceleci ve dik başlı,