Examples of using "الساعات" in a sentence and their turkish translations:
binlerce saat ders işlendi bile yahu
Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.
Okiwana'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
hala kağıt üzerinde mürekkep ve saatler geçiyor ve bununla birlikte Iraklıların