Examples of using "الحريق" in a sentence and their turkish translations:
Şehir yangın tarafından tahrip edildi.
Tom onu yangından kurtardı.
İtfaiyeciler yangını söndürdü.
Peki ateş nerede?
Leyla yangını bildirdi.
Yangında ayakkabımı kaybettim.
fakat öylesine büyük bir yangın çıkmıştı ki
Yangın durumunda itfaiyeyi ara.
Hayatları pahasına yangınla mücadele etmeye devam ettiler.
Bu biraz yangın alarmını duyup,
İtfaiyeciler, yangını binanın arkasında kontrol altına alabildiler.
ağzındaki berbat tat, yanık kokusu, çürümüş balık
çünkü New York'un sıcak günlerinde yangın musluğu patlardı
Yangının nasıl başladığı kesin olarak belirlenemedi: ama büyük olasılıkla