Translation of "نحتاج" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "نحتاج" in a sentence and their turkish translations:

نحتاج للأغراض،

Gereçlere ihtiyacımız var.

نحتاج لبعضنا البعض.

Birbirimize ihtiyacımız var.

‫نحتاج للطين. هيا.‬

Çamura ihtiyacımız var. Hadi.

نحتاج دليلًا جديدًا.

Yeni bir oyun kitabına ihtiyacımız var.

بالتأكيد نحتاج ذلك.

Elbette bilebiliriz.

لا نحتاج هذا

bize bu lazım değil

نحتاج إلى سيارة.

Bir arabaya ihtiyacımız var.

قد نحتاج لبعضه.

Biraz ihtiyacımız olabilir.

نحن نحتاج للطعام،

Yemeğe ihtiyacımız var.

نحتاج إلى مساعدتك.

Yardımınıza ihtiyacımız var.

نحتاج شاحنة جديدة.

Yeni bir kamyona ihtiyacımız var.

نحن نحتاج إلى هواتفنا،

Telefonlarımıza, maillerimize

ونعم، نحن نحتاج الأمل،

Umuda ihtiyacımız var,

‫نحتاج لبعض المساعدة هنا.‬

Biraz yardım çağırmalıyız.

نحتاج للمزيد من السكر.

Daha fazla şekere ihtiyacımız var.

نحن نحتاج إلي المطر.

Yağmura ihtiyacımız var.

نحن نحتاج إلى مساعدة

Yardıma ihtiyacımız var.

هذا قائمة ما نحتاج.

Bu ihtiyacımız olanların bir listesi.

إنه تماماً ما نحتاج.

Bu tam ihtiyacımız olan şey.

لم نحتاج للبحث عنه؟

Neden onları bulmamız gerekiyor?

نحتاج تغيراً افتصادياً وتغيراً بيئياً.

Ekonomik değişime ve çevresel değişime ihtiyacımız var.

ولكننا نحتاج رؤية لمستقبل أفضل -

Fakat daha iyi bir gelecek vizyonuna ihtiyacımız var.

القصة التي نحتاج إلى قولها

Anlatmamız gereken hikâye

‫نحتاج إلى معدات خاصة لرؤيته.‬

Biz, özel teçhizat olmadan göremiyoruz.

‫تذكر، نحتاج للعثور على الترياق‬

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

نحتاج إلى العمل وليس الكلام.

Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.

نحتاج فقط قليلا من الوقت.

Bizim yalnızca biraz zamana ihtiyacımız var.

نحتاج الناس أن يأتوا بكامل عدّتهم،

İnsanların önümüzdeki zor işlere

نحتاج إلى حماية أنفسنا من هذا.

Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.

ثم نحتاج إلى إيجاد حل لهذا

O zaman buna bir çözüm yolu bulmamız lazım

نحتاج ان نتواصل مع بعضنا البعض.

- Birbirimizle haberleşmeliyiz.
- Birbirimizle haberleşmemiz gerekiyor.

نحتاج إلى المال لفعل أي شيء.

Bir şey yapmak için paraya ihtiyacımız var.

- لا نحتاج مساعدتك.
- لسنا بحاجة لمساعدتك.

Yardımına ihtiyacımız yok.

لا أعرف إن كنا نحتاج ذلك.

Buna ihtiyaç var mı bilmiyorum.

نحن نملأ حياتنا بأكثر مما نحتاج

Daha fazla dağınıklık ile hayatımızı darmadağın ediyoruz.

نحتاج منك أن تساعدنا هذا المساء.

Bu öğleden sonra bize yardım etmelisin.

التي نحتاج أن نتكلم عنها بصراحة أكثر،

gözden kaçırdığımız başka bir gerçek var

نحتاج أن نغير الطريقة التي نشعر بها.

Hissetme biçimimizi değiştirmeliyiz.

لفهم الدماغ جيداً، نحتاج إلى دراسة الأدمغة.

Beyni anlamak için, elbette, beyinleri araştırmalıyız

‫المرحلة الأخيرة، ‬ ‫نحتاج لتوصيلها لتلك القرية. هيا.‬

Şimdi son hamlemizi yapıp onları köye götürmeliyiz. Hadi.

نحتاج إلى طرق لنعيش في المساحات البينيّة،

Ortadaki kısımda yaşamanın,

ولكن نحتاج أيضًا لمراقبة التصرفات والبدع المستحدثة.

Ama yeni alışkanlıklarına ve çılgınlıklarına da dikkat etmeliyiz.

ولكن أهم شيء نحتاج إلى معرفته هنا

Fakat burada bilmemiz gereken en önemli şey

وفي بعض الأوقات، نحتاج فقط أن نتمشى.

Ve bazen de yürüyüşe çıkmaya ihtiyacımız var.

حسنًا، فما نحتاج إليه واضح جدًا بالنسبة لي.

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

نحتاج دليلًا جديدًا ينظر إلى الأشخاص من جديد.

Tekrar insanlara önem veren

حيث نحتاج أن نستخدم مواردنا بشكل أكثر فعالية،

Gezegenimizin son kullanma tarihini uzatmak için

إما أننا لا نحتاج إلى معلومات ، لا تعليم

Ya hiçbir bilgiye eğitime ihtiyacımız olmadan

لفهم هذا ، نحتاج إلى استخدام أدمغتنا بشكل مكثف.

İşte bunu anlayabilmek için beynimizi yoğun kullanmak gerekiyor

لا نحتاج عالما ليخبركم لماذا لم تشتروا البطاقات تلك .

Neden bilet almadığını anlamak için psikoloğa ihtiyacın yok.

أنا لم أقل أننا لا نحتاج للتعامل مع المخاطر

Riskleri dile getirmememiz gerektiğini,

‫نحتاج لبعض المعونة هنا،‬ ‫لم تكن بالمجازفة التي تستحق.‬

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

نحتاج مخالفي المديرين التنفيذين ونحتاج دليلًا مخالفًا للمدير التنفيذي.

Anti CEO’lara ve bir anti CEO kitabına ihtiyacımız var.

‫الطقس حار هنا وأشعر بالعطش.‬ ‫نحتاج للعثور على مياه.‬

Burası çok sıcak ve ben susadım. Su bulmamız gerekiyor.

نحتاج إلى المزيد من التفاصيل حتى نتمكن من صياغة القصص.

Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.

لذلك نحتاج أن يحاول الطلاب بجهد كاف في الأجزاء الصعبة

Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için

نحتاج إلى شيء ما أفضل من البيانات المستشعرة عن بعد

uzaktan sensörlü verilerin ötesinde bir şeye ihtiyacımız var:

للعثور على إجابات لهذه الأسئلة ، نحتاج إلى فحص الصخور أولاً.

bu sorulara cevap bulabilmek için önce kayaçları incelemek gerekiyor

لا نملك من المال ما يكفي لشراء كل ما نحتاج.

İhtiyacımız olan her şeyi almak için yeterli paramız yok.

هو ما نحتاج أن نطلق له العنان في جميع أنحاء العالم.

bunları tüm dünyaya yaymaya ihtiyacımız var.

‫تذكر، نحتاج للعثور على الترياق‬ ‫وتوصيله إلى المستشفى بأسرع ما يمكن.‬

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

فنحن نحتاج إلى نشطاء المناخ في كل مكان وفي كل ركن،

sadece her odada değil,

يرجى ملاحظة أيضًا أننا نحتاج إلى ضمان 1000 يورو للدفع لهذه الحالة.

Bu dava için 1000 avro teminata ihtiyacımız olduğunu lütfen unutmayın.

أعتقد أن هناك بعض الأسئلة الصعبة التي نحتاج أن نسألها حول انتحار الرجال.

Sanırım erkek intiharı konusunda sormamız gereken bazı sert sorular var.

‫ولكن لدينا ما نحتاج إليه، وهذا أمر جيد.‬ ‫ترى أن حرارة النهار انكسرت.‬

Ama ihtiyacımız olanı aldık, bu iyi. Bakın, günün sıcaklığının geçtiği anlaşılıyor.

كان علينا تأمين الموارد الاقتصادية التي نحتاج إليها لنضالنا، كان علينا ارتكاب الجرائم.

Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.

تركيا ليست المكان الذي نحتاج أن نأخذه كمثالنا لإيطاليا. نفعل نفس ما تفعله إيطاليا

Bizim Türkiye olarak örnek almamız gereken yer İtalya değil. Biz İtalya ne yapıyorsa aynısını yapıyoruz

‫نحتاج لاستعاضة هذا الترياق.‬ ‫لذا يجب أن نتعقب أكبر قدر ممكن ‬ ‫من الكائنات السامة ونقتنصها.‬

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.