Translation of "ارتداء" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "ارتداء" in a sentence and their turkish translations:

قرّرت ليلى ارتداء الحجاب.

- Leyla başörtüsü takmaya karar verdi.
- Leyla başını örtmeye karar verdi.
- Leyla başını kapatmaya karar verdi.
- Leyla tesettüre girmeye karar verdi.

لماذا تحب ارتداء القبعات كثيرا؟

Neden bu kadar şapka takmaktan hoşlanıyorsun?

توقّفت ابنة سامي عن ارتداء الحجاب.

- Sami'nin kızı başını açtı.
- Sami'nin kızı başörtüsü takmayı bıraktı.

"هناك رسالة مرئية تأتى من ارتداء الكمامة"

"Yüz maskesi kullanmanın bir görsel mesajı var:

‫سأرغب في ارتداء هذا.‬ ‫سيكون هناك الكثير من الصخور المتخلخلة!‬

Bunu takmak istiyorum. Yukarıda bir sürü gevşek kaya olabilir!

وفقا للقانون ، يحظر التمييز أو العيش أو ارتداء ملاءة سرير.

Yasaya göre ferace, yaşmak veya çarşaf giymek yasaklanmıştır

رأى ضعفًا!" ، قال لمساعده ، وهو يضحك على ارتداء دافوت للنظارات.

!" Dedi, kamp yardımcısına Davout'un gözlük takmasıyla şaka yaptı.

و لكن ارتداء أقنعة الوجه بشكل صحيح يمكنه لعب دور أيضاً:

Fakat yüz maskelerinin doğru takılması da bunda bir rol oynayabilir.

و هنا يظهر كيف تسافر جزيئات الهواء عند السعال فى حالة ارتداء نوعين من الكمامات

Ve bu da iki tip maske kullanılarak öksürüldüğünde hava partiküllerinin hareketini gösteriyor: