Translation of "أمامها" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "أمامها" in a sentence and their turkish translations:

فركعت أمامها

ben de karşısında diz çöküyorum

لا أريد البكاء أمامها.

Onun önünde ağlamak istemiyordum.

‫جائعة وتعتمد بالكامل عليها.‬ ‫أمامها ليلة حافلة.‬

Açlar ve tamamen annelerine bağımlılar. Anneyi yoğun bir gece bekliyor.

تلك البحيرة التي نقف أمامها مكوّنة من حامض الأسيد النقي.

Yanında durduğumuz göl, saf pil asidinden yapılmış.

‫لديها شريط أفقي‬ ‫من الخلايا الحساسة للضوء...‬ ‫لمسح ما تراه أمامها.‬

Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.

‫وعليها أن تتعلّم بسرعة،‬ ‫إذ ليس أمامها سوى نحو عام لتعيشه.‬ ‫"اليوم الـ52"‬

Ve hızlı öğrenmesi gerek çünkü bir yıldan biraz fazla bir ömrü var. 52. GÜN