Examples of using "أقراص" in a sentence and their turkish translations:
Leyla uyku hapları aldı.
ardından cep telefonları tabletler
Sami uyku hapları aldı.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
Sami hiç hap almadı.
veya ABD'deki korsan müziğin
Sami Leyla'nın çantasında uyku hapları buldu.
Sami'nin her yerde hapları vardı.
Sami aldığı aşırı dozda uyku hapından öldü.
Sami'nin her zaman kolayca ulaşabileceği hapları vardı.