Translation of "Yetenek" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Yetenek" in a sentence and their spanish translations:

Yetenek farkını onlara gösterdim.

Les mostré la diferencia en habilidades.

O, bir yetenek insanı.

Él es un hombre talentoso.

Ve bu yetenek yaşlandıkça iyileşmekteydi.

y la habilidad mejoraba a medida que crecían.

Ama, ben yetenek sözcüğünü kullanıyorum

Pero uso la palabra habilidad

Bu çalışma özel yetenek ister.

Ese trabajo exige una habilidad especial.

Müzik için yetenek onların kanında akar.

El talento para la música corre por sus venas.

Yazar kendi kitabında çok yetenek göstermez.

El autor no demuestra mucho talento en su libro.

Yetenek ve performans iki farklı şeydir.

Capacidad y rendimiento son dos cosas diferentes.

Satranç oynama bir miktar yetenek gerektirir.

Jugar ajedrez requiere un cierto grado de talento.

Kurguda komedyen yetenek ve kaynaklarını sizin, seyircinin

La premisa la crea el humorista, que con sus talentos y recursos

Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.

Podemos pensar las emociones en términos de competencia y no de género.

Müzikal yetenek genellikle erken yaşlarda verimli olur.

El talento musical suele florecer a una temprana edad.

Yazar, karakterlerinin yaratılmasında büyük bir yetenek gösteriyor.

El autor revela un gran talento en la creación de los personajes.

Bu herkesin sahip olduğu bir yetenek gibi görünüyor.

Parece que es una capacidad que todo el mundo tiene.

Kabukide sadece yetenek değil aynı zamanda kalıtım da önemlidir.

En Kabuki no solo cuenta el talento sino también la herencia.

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

pero aún no tienen ni la habilidad ni la fuerza para sobrevivir sin su madre.

Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.

Tom, Mary y John pasaron el sábado practicando para el concurso de talentos.