Translation of "Avrupa'nın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Avrupa'nın" in a sentence and their spanish translations:

Putin de Avrupa'nın...

y Putin también quiere que Europa...

Almanya Avrupa'nın ortasındadır.

- Alemania está en medio de Europa.
- Alemania se encuentra en el medio de Europa.

Alpler Avrupa'nın merkezindedir.

Los Alpes están en el medio de Europa.

Çeviri Avrupa'nın dilidir.

La traducción es la lengua de Europa.

Avrupa'nın her yerinde bulundum.

He viajado por toda Europa.

Hırvatistan Avrupa'nın güneydoğusunda yer almaktadır.

Croacia está en el sudeste de Europa.

Avrupa'nın elektrik fişleri buradakine uymaz.

Las clavijas europeas no valen aquí.

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

Europa, incluso América, que miramos con envidia

Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.

Fue el primer encuentro traumático de Europa occidental con los vikingos.

Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.

El monte más alto en Europa es el monte Elbrus.

Almanya, Avrupa'nın en güzel ülkelerinden birisidir.

Alemania es uno de los países más bonitos de Europa.

Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde bir ülkedir.

Croacia es un país situado en el sudeste de Europa.

Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alır.

Croacia es un país situado en el sudeste de Europa.

Madrid, Avrupa'nın en güzel başkentlerinden biridir.

- Madrid es una de las capitales más bellas de Europa.
- Madrid es una de las capitales más bonitas de Europa.

Avrupa'nın ortak bir dili var mı?

¿Tiene Europa una lengua común?

Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.

Hungría es un estado situado en Europa Central.

- Rusya; Avrupa'nın mı, Asya'nın mı bir parçasıdır?
- Rusya Avrupa'nın mı yoksa Asya'nın mı bir parçasıdır?

¿Rusia es parte de Europa o de Asia?

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

De las montañas más grandes y salvajes de toda Europa.

Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.

Que Rusia forma parte de Europa, hasta Vladivostok.

Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alan bir ülkedir.

Croacia es un país situado en el sudeste de Europa.

Alman Devlet Kütüphanesi Avrupa'nın en büyük kütüphanelerinden biridir.

La biblioteca estatal alemana es una de las bibliotecas más grande de Europa.

Ben Fransa'nın Avrupa'nın en güzel ülkesi olduğunu düşünüyorum.

Yo pienso que Francia es el país más bello de Europa.

O genellikle nerede yaşıyor? Doğu Avrupa'nın bir kesiminde.

¿Dónde vive él generalmente? En algún lugar de Europa Oriental.

Avrupa'nın Çin yemekleri, Çin'in Çin yemekleri gibi değildirler.

La comida china de Europa no se parece en nada a la comida china en China.

Milliyetçilik Avrupa'nın bugün sahip olduğu en büyük düşmandır.

El nacionalismo es hoy día el peor enemigo que tiene Europa.

Türkiye, Avrupa'nın İslam alemine açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Turquía sigue siendo el puente entre Europa y el mundo musulmán.

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

La población de Europa es menor que la de Asia.

Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.

Con la victoria ganada, Napoleón aclamó a Soult como "el principal maniobrador de Europa".

Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…

A pesar de todo, en 1811 comenzó a reunir el ejército más grande que Europa hubiera visto

- Macaristan Orta Avrupa'da bulunan bir devlettir.
- Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.

Hungría es un estado situado en Europa Central.

Hamburg Almanya'nın en büyük limanı ve aynı zamanda Avrupa'nın en büyük üçüncü limanıdır.

Hamburgo es el mayor puerto de Alemania y el tercero mayor de Europa.

Kısa süre sonra Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan tahmini 1.5 milyon frank

pronto acumuló una de las grandes colecciones de arte de Europa, valorada en 1,5 millones de

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.

El 26 de septiembre es el Día Europeo del Lenguaje. El Consejo de Europa quiere agudizar la atención en el patrimonio multilingüe de Europa, promover el desarrollo del multilingüismo y alentar a los ciudadanos a aprender idiomas. Tatoeba, como un medio para el aprendizaje de fácil acceso y como una comunidad activa, promueve un método muy práctico para el estudio y la apreciación de las lenguas.