Translation of "Kullanmayı" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Kullanmayı" in a sentence and their spanish translations:

Fosil yakıtları kullanmayı kestiğimizde

para que cuando dejemos de quemar combustibles fósiles,

Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.

Ella consiguió aprender a manejar un auto.

Araba kullanmayı sever misin?

¿Te gusta conducir?

Sen sigara kullanmayı bıraktın.

Ustedes han dejado de fumar.

Plastik poşet kullanmayı reddediyorum.

Rehúso usar bolsas de plástico.

Yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı

nuevamente estaban enseñando cómo usar un escudo de espada

Erkek arkadaşım mikrodalga kullanmayı reddediyor.

Mi novio se rehúsa a usar el microondas.

Önümüzdeki seçimlerde oy kullanmayı planlamıyorum.

No pienso votar en la próxima elección.

Ben, makineyi kullanmayı zor buldum.

Me pareció difícil de usar la máquina

Araba kullanmayı bilmediğinden haberim yoktu.

No sabía que no sabías conducir.

Kız kardeşime araba kullanmayı öğrettim.

Le enseñé a manejar a mi hermana.

Kaynağı daha verimli kullanmayı mümkün kılması.

es el gran uso eficiente de los recursos,

On beş yaşındayken araba kullanmayı öğrendim.

Aprendí a manejar cuando tenía quince años.

Onun uyuşturucu kullanmayı bırakmasını rica ettim.

Le rogué que dejara de usar drogas.

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.

Tom a menudo olvida poner su direccional.

Eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.

que intentan desglosar el contenido de la mochila de este visitante.

- Yanni araba sürmeyi bilmiyor.
- Yanni araba kullanmayı bilmiyor.

Yanni no sabe conducir.

Ve yuvarlanan serum askımı bir kaykay gibi kullanmayı öğrendim.

y aprendí a usar el soporte para bolsas intravenosas como skate.

O her zaman tehlikeli bir hızda araba kullanmayı sevdi.

- Siempre le ha gustado conducir a velocidades peligrosas.
- A él siempre le ha gustado conducir a velocidades peligrosas.
- Siempre le ha gustado guiar a velocidades peligrosas.
- A él siempre le ha gustado guiar a velocidades peligrosas.

On sekiz yaşındayken araba kullanmayı öğrendim ve ehliyet aldım.

Aprendí a conducir y me saqué el carné a los dieciocho años.

Ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.

pero si sabemos usarlo bien, puede salvarnos en nuestra hora de necesidad.

Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.

Yo solía utilizar Twitter, pero luego lo hallé un poco aburrido, así que dejé de utilizarlo.

Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.

Tom come el arroz con cuchara, pero Mary prefiere usar palillos.

- Babamdan bir çekici nasıl kullanacağımı öğrendim.
- Babamdan çekiç kullanmayı öğrendim.
- Babamdan çekiç kullanmasını öğrendim.

De mi padre aprendí a usar el martillo.

- Kişisel bilgisayarı kullanabilen tek kişi o.
- Bilgisayar kullanmayı yalnızca o biliyor.
- Bilgisayar kullanabilen sadece o.

Es el único capaz de usar el ordenador.

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

A los seis años de edad él ya había aprendido a usar la máquina de escribir y le dijo al profesor que no necesitaba aprender a escribir a mano.

- Tom ve Mary'nin ikisi de araba kullanmayı bilmez.
- Hem Tom hem de Mary araba sürmeyi bilmezler.

Tom y Mary no saben manejar.