Translation of "Kitaplar" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Kitaplar" in a sentence and their spanish translations:

Bütün kitaplar iyi kitaplar değildir.

No todos los libros son buenos libros.

İşte kitaplar.

Aquí hay libros.

Kitaplar okurum.

Leo libros.

Kitaplar bizim.

- Son nuestros libros.
- Los libros son nuestros.

- Kitaplar masanın üzerinde.
- Kitaplar masada duruyor.

- Los libros están en la mesa.
- Los libros están sobre la mesa.

Şu kitaplar benim.

- Esos son mis libros.
- Aquéllos son mis libros.

John kitaplar satardı.

- Juan vendía libros.
- John solía vender libros.

Burada kitaplar var.

Aquí hay libros.

Kitaplar beni büyüler.

Los libros me fascinan.

Bu kitaplar senin.

Estos libros son tuyos.

Kitaplar okuma ilginçtir.

Leer libros es interesante.

Bu kitaplar benim.

Estos libros son míos.

Şu kitaplar onların.

Aquellos libros son suyos.

Bu kitaplar eski.

Estos libros son viejos.

Bu kitaplar bizimdir.

Estos libros son nuestros.

Bütün kitaplar benim.

Todos estos libros son míos.

Bazı kitaplar okuyorum.

Estoy leyendo algunos libros.

O kitaplar senindir.

Esos libros son tuyos.

Bu kitaplar yeni.

Estos libros son nuevos.

O kitaplar yazar.

- Él escribe libros.
- Escribe libros.

Kitaplar öğrencilerle popülerdir.

Los libros tienen éxito entre los estudiantes.

Kitaplar masada duruyor.

Los libros están en la mesa.

Kitaplar tozla kaplı.

- Los libros están tapados de polvo.
- Los libros están cubiertos de polvo.

Neşeliyken, kitaplar mutluluğunuzu artırabilir; üzgünken, kitaplar kederinizi azaltabilir.

Cuando estás alegre, los libros pueden incrementar tu felicidad; cuando estás triste, los libros pueden aliviar tu pesar.

Bu kitaplar benim, şu kitaplar da onun kitapları.

- Estos libros son míos y esos son de él.
- Estos libros son míos y esos son suyos.

Afrika hakkında kitaplar okuyun.

Lean libros africanos.

İngilizce yazılmış kitaplar okumalısın.

Deberías leer libros escritos en inglés.

Bütün kitaplar okumaya değmez.

No todos los libros valen la pena leer.

Nerede kitaplar satın alabilirsin?

¿Dónde se pueden comprar libros?

O tür kitaplar okumayın.

No lea este tipo de libro.

Kendini kitaplar okumaya adadı.

Se dedicó a leer libros.

Masada kitaplar var mı?

¿Hay libros sobre la mesa?

Kitaplar benim alternatif gerçekliğimdir.

Los libros son mi realidad alternativa.

Bunlar çok eski kitaplar.

Estos son libros muy antiguos.

Rafta sadece kitaplar var.

En el estante solo hay libros.

Kitaplar konuya göre düzenlenir.

Los libros están organizados por temas.

Kitaplar öğrenciler tarafından götürüldü.

Los alumnos se llevaron los libros.

Şu kitaplar ekranda görüntülendi.

Esos libros estaban expuestos en el escaparate.

Bu kitaplar çok eski.

Estos libros son muy viejos.

"Kitaplar senin mi?" "Onların"

"¿Son estos tus libros?" "No."

Biz kitaplar hakkında tutkuluyuz.

Nos apasionan los libros.

Bu, yasaklanmış kitaplar listesinde.

Esto está en la lista de libros prohibidos.

Bu kitaplar Tom'a ait.

Estos libros le pertenecen a Tom.

kitaplar yavaş yavaş okunmak içindir,

libros destinados a ser leídos lentamente,

Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.

Hay unos libros encima de la mesa.

Kötü kitaplar sana zarar verecek.

Libros malos te harán daño.

Kitaplar olmasa hayat sıkıcı olurdu.

La vida sería aburrida de no ser por los libros.

Bütün bu kitaplar senin mi?

¿Son tuyos todos esos libros?

Bu kitaplar şunlardan daha iyidir.

Estos libros son mejores que aquellos.

Fabre böcekler hakkında kitaplar yazdı.

Fabre escribió libros sobre insectos.

Marie kitaplar satın almak istiyor.

Marie quiere comprar libros.

"Kitaplar nerede?" "Onlar masanın üstünde."

"¿Dónde están los libros?" "Están sobre el escritorio."

Tom Fransızca kitaplar okumayı sever.

A Tom le gusta leer libros en francés.

Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.

Los libros recién impresos huelen bien.

Londra'dan bazı kitaplar sipariş ettim.

Pedí algunos libros desde Londres.

Bütün kitaplar iki sınıfa ayrılabilir.

- Todos los libros se pueden dividir en dos clases.
- Todos los libros se pueden dividir en dos categorías.

Kütüphane birçok yeni kitaplar edindi.

La biblioteca obtuvo muchos libros nuevos.

İnsan, kitaplar yazan tek hayvandır.

El hombre es el único animal que escribe libros.

Kütüphanedeki bazı kitaplar birer hazinedir.

Algunos libros de la biblioteca son tesoros.

Babam bana kitaplar satın aldı.

Papá me ha comprado libros.

Kitaplar benim en iyi arkadaşlarımdır.

Los libros son mis mejores amigos.

Bu kitaplar çocuklar için değil.

Estos libros no son para niños.

Tom ne tür kitaplar okur?

¿Qué clase de libros lee Tom?

Masanın üstünde bazı kitaplar var.

Hay algunos libros encima de la mesa.

Bunlar sahip olduğum tek kitaplar.

Éstos son los únicos libros que tengo.

Bazı kitaplar tekrar tekrar okunmaya değer.

Algunos libros valen la pena leerlos una y otra vez.

Roma tarihi ile ilgili kitaplar arıyorum.

Estoy buscando libros acerca de la historia romana.

Bazıları zaman geçirmek için kitaplar okurlar.

- Algunos leen libros para matar el tiempo.
- Algunos leen libros para pasar el tiempo.

Bu kitaplar benim en iyi arkadaşlarım.

Estos libros son mis mejores amigos.

İyi kitaplar her zaman okumaya değer.

Los buenos libros siempre merecen la pena leerlos.

Tom bir sürü Fransızca kitaplar okudu.

Tom ha leído muchos libros en francés.

Kütüphanede bir sürü Fransızca kitaplar var.

Hay muchos libros en francés en la biblioteca.

Babam bana bazı kitaplar satın aldı.

Papá me compró unos libros.

Bu kitaplar çalışmanızı daha kolay yapacak.

Estos libros facilitarán su trabajo.

Tom, tüm bu kitaplar senin mi?

Tom, ¿todos estos libros son tuyos?

Bu kitaplar, o kitaplardan daha kolay.

Estos libros son más fáciles que aquellos libros.

Sık sık sesli kitaplar dinler misin?

¿Escuchas con frecuencia audiolibros?

Bu kitaplar sadece çocuklar için değildir.

- Estos libros no son sólo para niños.
- Estos libros no son solo para niños.

Lincoln hakkında bazı kitaplar okumak istiyorum.

Quiero leer algunos libros sobre Lincoln.

Japon tarihi üzerine kitaplar okumak istiyorum.

Quisiera leer libros sobre la historia japonesa.

Kazılar yaptırır, kitaplar yayınlar. Kurumun üyeleri ise

Hace excavaciones, publica libros. Miembros de la institución

Okumak için bana bazı kitaplar ödünç ver.

Déjame algunos libros para leer.

Artık hiç kimse kitaplar hakkında konuşmak istemiyor.

Nadie quiere hablar más sobre libros.

Öğrenciler için bazı Romence kitaplar satın aldım.

Compré algunos libros rumanos para los estudiantes.

Kitaplar bir akıldan diğerine polen taşıyan arılardır.

Los libros son las abejas que llevan el polen de una inteligencia a otra.

Bu kitaplar, genç okuyucular için uygun değildir.

Estos libros no son aptos para lectores jóvenes.