Translation of "Kafa" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Kafa" in a sentence and their spanish translations:

kafa patlatıyorum, düşünüyorum,

He estado pensando, dándole vueltas en la cabeza.

O kafa karıştırıcı.

Eso es confuso.

Raporlar kafa karıştırıcıydı.

Los informes eran confusos.

Benimle kafa buluyorsun.

Me estás cagando.

Onun sözleri kafa karıştırıcı.

Sus palabras son confusas.

Çatıdan kafa üstü düştü.

Se cayó de cabeza del tejado.

Biz buna kafa yorduk.

Nos angustiábamos con esto.

Kafa mı buluyorsun benimle?

¡¿Acaso te quieres burlar de mí?!

Çok kafa karıştırıcı bir arazi.

Es un terreno muy confuso.

Senin bana söylediğine kafa yoruyorum.

He estado meditando sobre lo que me dijiste.

Her şey kafa karıştırıcı görünüyor.

Todo parece confuso.

Bu bir kafa derisi hastalığı.

Es una enfermedad del cuero cabelludo.

Kafa karışıklığım hızlıca korkuya dönüştü,

Mis sentimientos de confusión fueron rápidamente reemplazados por temor

Biz buna aylardır kafa yorduk.

Nos angustiamos con esto durante meses.

Klişeler kafa karıştırıcı ve yanıltıcıdır.

Los estereotipos son confusos y engañosos.

- Benimle dalga geçiyorsun.
- Benimle kafa buluyorsun.

Me estás tomando el pelo.

Ben hiçbir türde kafa bandı kullanmadım.

Nunca usé ningún tipo de cinta en el pelo.

O ilk başta kafa karıştırıcı olabilir.

Al principio puede ser confuso.

Ben bu kafa karıştırıcı gramer sorusunu anlamıyorum.

No comprendo esta confusa gramática.

Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.

Tom y Mary asintieron el uno al otro de manera calculada.

Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.

Pero los ruidos fuertes y las luces brillantes desorientan.

Bu kanyonların ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu görüyorsunuz.

Ahora ven lo confusos que son estos cañones.

Ama diğer konular itiraf edin gerçekten kafa kurcalıyıcıydı

Pero admitir que otros problemas fueron realmente alucinantes

- Benimle dalga mı geçiyorsun?!
- Kafa mı buluyorsun benimle?

- ¡¿Acaso te quieres burlar de mí?!
- ¿Me estás vacilando?

Çek o boktan ellerini üzerimden, seni göt kafa!

¡Aparta tus jodidas manos de mí, bastardo!

Korece, öğrenilmesi kafa karıştıran bir dil, değil mi?

Es batalloso aprender coreano, ¿no?

çünkü o parkı ben de kafa bulmak için kullanıyordum

porque usé ese mismo parque para drogarme,

Kafa kesimi başladı ve herhangi bir noktada korkularını ifade

Comenzó la decapitación y los Jomsvikings, que tenían un código propio que les prohibía

Tamam, yani destanda anlatıldığı gibi kitlesel bir kafa kesimi vardı

De acuerdo, hubo una decapitación masiva tal como se describe en la saga, y además varios

Mayıs ayında, Mareşal Ney'e kafa karıştıran bir emir , Bautzen Savaşı'na geç gelmesine

en mayo, una orden confusa al mariscal Ney contribuyó a su tardía llegada a

O zamandan beri düşüncelerim daha anlamlı hâle geldi ve daha az kafa yoruyorum."

Y desde entonces, mis pensamientos tienen sentido, rumiaba menos".

Gemilerini Kartaca filosunun bir kısmına doğrudan sürüp hız kesmeden kafa kafaya çarpışmaya girmek istiyorlardı.

Ellos dirigen sus navíos hacia una parte de la flotilla cartagines, apresurandose a abordar al enemigo.

- İçimi dökmek istiyorum.
- Rahatlamak istiyorum.
- Kafa dağıtmak istiyorum.
- Kurtlarımı dökmek istiyorum.
- Saçlarımı çözüp, salmak istiyorum.

Quiero soltarme el pelo.

Saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta

Pero cuando cae el hacha, él echa la cabeza hacia atrás ... y el hacha que cae le corta las manos