Translation of "Intikam" in English

- O intikam aldı.
- İntikam aldı.

He took revenge.

İntikam istiyorum.

- I want revenge.
- I want vengeance.

İntikam tatlıdır.

Revenge is sweet.

Tatlı intikam.

Sweet revenge.

Bu rastgele intikam.

It is indiscriminate revenge.

O intikam istiyor.

She wants vengeance.

Tom intikam istiyor.

- Tom wants revenge.
- Tom wants vengeance.

Tom intikam istiyordu.

Tom wanted revenge.

İntikam almak istedim.

I wanted revenge.

İntikam tatlı olabilir.

Revenge can be sweet.

Sami intikam istiyor.

Sami wants revenge.

Yanni intikam istiyor.

Yanni wants revenge.

İntikam bir acı itirafı.

Revenge is a confession of pain.

İntikam en iyi intikamdır.

Revenge is the best revenge.

Kardeşim için intikam alacağım.

I'm going to avenge my brother.

Biz intikam almak istiyoruz.

We want revenge.

Adalet intikam talep ediyor.

Justice demands retribution!

Biz hepimiz intikam istedik.

We all wanted revenge.

Sami intikam planlamaya başladı.

Sami started planning retribution.

İntikam sonsuz bir döngüdür.

- Revenge is an endless cycle.
- Revenge is a never-ending cycle.

Tom intikam istediğini söyledi.

- Tom said he wanted revenge.
- Tom said that he wanted revenge.

Sami intikam almak istiyordu.

Sami wanted to get revenge.

Yaparsam benden intikam alacak.

If I do it, he will take revenge on me.

Benden intikam mı alıyorsun?

Are you taking revenge on me?

- Tom adalet değil, intikam istiyordu.
- Tom adalet istemiyordu, intikam istiyordu.

Tom didn't want justice. He wanted revenge.

Sergio tüm intikam önerilerini reddetti

Sergio rejected any suggestion of revenge

Babalarından intikam almak için yaptılar.

They did it to take vengeance for their father.

- O intikam aldı.
- İntikâmını aldı.

- He revenged himself.
- He took revenge.

Tom adalet istemiyor. İntikam istiyor.

Tom doesn't want justice. He wants revenge.

Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.

Philosophy is the art of taking revenge on reality.

İntikam istedik ve onu aldık.

We wanted revenge, and we got it.

Fadıl'ın intikam almaya hakkı vardı.

Fadil had a right to get vengeance.

Sami Layla'dan intikam almak istedi.

Sami wanted revenge on Layla.

İntikam hiç bitmeyen bir döngüdür.

- Revenge is an endless cycle.
- Revenge is a never-ending cycle.

En iyi intikam ilgisizlik, küçümsemedir.

The best revenge is indifference, contempt.

Tom adalet istemiyor. O intikam istiyor.

Tom doesn't want justice. He wants vengeance.

Tom intikam alacak tipte biri değil.

Tom is not the kind of person to take revenge.

İntikam soğuk servis edilen bir yemektir.

- Revenge is a dish best served cold.
- Revenge is a dish which is best served cold.

İntikam kesinlikle hedonist bir sona sahiptir.

Vengeance has a strictly hedonistic end.

Fadıl, Leyla'ya intikam alma şansı verdi.

Fadil offered Layla a chance for revenge.

Fadıl'ın aklında tek şey var: intikam.

Fadil has one thing on his mind: revenge.

Sadece affetmek, sonsuz intikam döngüsünü kırabilir.

- Only forgiveness can break the endless cycle of revenge.
- The endless cycle of revenge can only be broken by forgiveness.

Sami intikam alacağına dair yemin etti.

Sami swore he would get revenge.

Ve böylece, ağrı ve intikam hikayesi başlar.

And so, a tale of pain and revenge begins.

Ben intikam almak için ne gerekiyorsa yapacağım.

I will do whatever it takes to have my revenge.

Bu, İntikam aldığım zaman. Şimdi seni öldüreceğim!

It's time I got revenge. Now I will kill you!

Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.

- They set fire to their neighbour's house in revenge.
- They set fire to their neighbor's house in revenge.

Korkunç bir şekilde intikam alacağına yemin etti.

He swore he would take revenge in a terrible way.

Artık büyümüş olan o çocuk intikam için hazırdı

now that grown-up boy was ready for revenge

Baba kızının kızlığını bozan adamdan intikam almak istedi.

The father asked for revenge against the man who deflowered his daughter.

Fadıl, Leyla'ya karşı bir tür intikam almak istedi.

Fadil wanted to take some sort of revenge against Layla.

- Öç alma hakkım vardı.
- İntikam alma hakkım vardı.

I had the right to take revenge.

İntikam ve şiddet uzun dönemde aşırılık sorununda işe yaramaz.

And in the long term, revenge and violence will not work against extremists.

Sami adalet sistemiyle ilgilenmiyordu ve sokak tarzı intikam istiyordu.

Sami wasn't interested in the justice system and wanted revenge street-style.

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.

Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.

Bazı insanlar reddedilmeye tahammül edemezler ve bu olduğunda intikam isterler.

Some people cannot tolerate to be rejected, and when this happens, they want revenge.

Bu yüzden sana karşı intikam almak için bir yol bulacağım.

So I will find a way to take revenge against you.

Erkek kardeşi rakip bir çete tarafından öldürüldükten sonra, Tom intikam planladı.

After his brother was killed by a rival gang, Tom planned revenge.

Cocks işte bu yüzden, sebepsiz ve intikam amaçlı toplu saldırı hikâyelerine inanmıyor.

That’s why Cocks is skeptical of stories claiming unprovoked and revenge group attacks.