Translation of "Isim" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Isim" in a sentence and their spanish translations:

Keşfimize isim verdik:

Le dimos un nombre a nuestro descubrimiento:

Bu bir isim.

Es un nombre.

Ben isim vermeyeceğim.

No voy a decir nombres.

Ben isim düşünemiyorum.

No doy con el nombre.

İsim ve adres, lütfen.

Nombre y dirección, por favor.

Listede otuz isim var.

Hay treinta nombres en la lista.

Tom yaygın bir isim.

Tom es un nombre común.

Bu yaygın bir isim.

Es un nombre común.

Kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.

dice: "Cuando alguien dice o llama a alguien de piel oscura un nombre malo".

Kız çocuklarına isim dahi vermiyordu

ni siquiera nombró chicas

Listeye birkaç isim daha ekleyin.

Añade algunos nombres más a la lista.

- İsmi düşünemiyorum.
- İsim aklıma gelmiyor.

No doy con el nombre.

Listede kalan kelimelerin beşi isim.

De las palabras que quedan en la lista, cinco son sustantivos.

Dünyadaki en yaygın isim Muhammed'dir.

El nombre más común en el mundo es Mohammed.

Ona ''Yapışkan Vicky'' diye isim taktık.

le pusimos un apodo: "Vicky la pringosa".

O ona yeni bir isim verdi.

Le dio un nuevo nombre.

O, bahçedeki bütün çiçeklere isim koydu.

Ella nombró todas las flores en el jardín.

Hayatımda duyduğum en iyi isim bu.

Ese es el mejor nombre que he escuchado.

O takma isim ona mükemmel uyuyor.

Ese seudónimo le queda perfecto.

Sözlüklerde "m.n." eril isim için kısaltmadır.

- En los diccionarios, "s.m." es la abreviación de sustantivo masculino.
- En los diccionarios, "s.m" es la abreviatura de "sustantivo masculino".

Bu sadece adı, haritadaki eski bir isim.

Es solo un nombre antiguo del mapa.

Portekizcede her isim ya eril ya da dişildir.

Cada sustantivo en portugués es masculino o femenino.

Cookie bir köpek için öyle güzel bir isim değil.

Cookie no es un buen nombre para un perro.

Malcolm Gladwell buna ne isim vermişti, 10.000 saat kuralı mı?

¿Cómo le llama Malcom Gladwell, la regla de las 10 000 horas?

O var, ama bu tabudur ve kimse bahsetmek istemez, çünkü ona bir isim vermeye gerek yoktur.

Existe, pero visto que es tabú y que no se habla de ello, no hay necesidad de palabras para ello.

Siraküza Kralı, Romalı müttefiklerini bu konuda uyardı ve Sicilya'daki Romalı Praetor* derhal harekete geçti. *(Eski Roma'da vatandaşlar arasındaki uyuşmazlıkları çözen yargıç ve yönetici konumunda olan yetkililere verilen isim)

El rey siracusiano informa a sus aliados sobre esto, y el pretor romano en Sicilia reacciona prontamente.