Translation of "Gelmeyeceğini" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Gelmeyeceğini" in a sentence and their spanish translations:

- Senin gelmeyeceğini düşündüm.
- Gelmeyeceğini düşünmüştüm.

Pensé que no vendrías.

O gelmeyeceğini söylüyor.

Él dice que no va a venir.

Onun gelmeyeceğini düşünüyorum.

- Pienso que ella no viene.
- Creo que ella no vendrá.

Tom'un gelmeyeceğini düşündüm.

Creí que Tom no vendría.

Tom gelmeyeceğini söylüyor.

- Tom dice que no vendrá.
- Tom dice que no va a venir.

Senin gelmeyeceğini duydum.

He oído que no vienes.

Gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

- No se si vendrá.
- No sé si vendrá.

Ben onun gelmeyeceğini düşündüm.

Pensé que él no vendría.

Gelip gelmeyeceğini ona soracağım.

Le preguntaré si acaso vendrá.

Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

- No se si vendrá.
- No sé si él vendrá.
- No sé si va a venir.

Tom'un hiç gelmeyeceğini düşündüm.

Pensé que Tom nunca aparecería.

Tom partimize gelmeyeceğini söylüyor.

Tom dice que no va a venir a nuestra fiesta.

George'un gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

- No sé si vendrá George.
- No sé si George vendrá.

Tom'un gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

No sé si vendrá Tom.

Buraya zamanında gelmeyeceğini düşündüm.

- Pensé que no llegarían aquí a tiempo.
- Pensé que no llegarías aquí a tiempo.

Emel eve gelmeyeceğini söyledi.

Emel dijo que no volvería a casa.

Gelmeyeceğini söylemek için aramış.

Llamó parar decir que no iba a venir.

Tom'un gelmeyeceğini gerçekten düşünüyor musun?

¿De verdad piensas que Tom no vendrá?

Onun gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.

Me pregunto si él vendrá.

Tom'un gelmeyeceğini sana ne düşündürdü?

¿Qué le hizo pensar que Tom no vendría?

Tom Mary'nin gelip gelmeyeceğini bilmiyor.

Tom no sabe si vendrá Mary.

Tom onun gelip gelmeyeceğini bilmiyor.

Tom no sabe si vendrá o no.

Uçağın zamanında gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.

Me pregunto si el avión llegará a tiempo.

Onun bu gece gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

No sé si vendrá esta noche.

Bu gece onun gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.

Me pregunto si él vendrá esta noche.

Geri gelip gelmeyeceğini her zaman merak ettim.

Siempre me pregunté si volverías.

Tom Mary'nin bizimle kampa gelip gelmeyeceğini bilmiyor.

Tom no sabe si Mary irá a acampar con nosotros o no.

Tom Patronuna Mary'nin o gün işe gelmeyeceğini söyledi.

Tom le dijo a su jefe que Mary no vendría a trabajar ese día.

Tom'un neden artık buraya asla gelmeyeceğini biliyor musun?

¿Sabes por qué ya no viene Tom a este lugar?