Translation of "Evimin" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Evimin" in a sentence and their spanish translations:

Evimin anahtarını kaybettim.

Me he olvidado de la llave de casa.

Evimin çatısı kırmızıdır.

El techo de mi casa es rojo.

Otobüs evimin önünde durur.

- El autobús para delante de mi casa.
- El bus para en frente de mi casa.

Benim evimin anahtarlarını kaybettim.

Perdí las llaves de mi casa.

Evimin altı odası var.

Mi casa tiene seis habitaciones.

Evimin arkasında bir kilise var.

Hay una iglesia detrás de mi casa.

Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.

La escuela está lo suficientemente cerca de mi casa como para ir andando.

Evimin arkasında bir bahçe var.

- Detrás de mi casa hay un jardín.
- Hay un jardín detrás de mi casa.

Evimin yanında bir kilise var.

Hay una iglesia cerca de mi casa.

Evimin önünde bir göl var.

- Hay un lago en frente de mi casa.
- Hay un lago en frente a mi casa.

Evimin karşısında bir kitapçı var.

Hay una librería en frente de mi casa.

Evimin yanında bir okul vardır.

Hay una escuela cerca de mi casa.

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

Se produjo un incendio cerca de mi casa.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

Hay algunas tiendas al lado de mi casa.

Evimin önünde bir kitabevi var.

Hay una librería frente a mi casa.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

No hay tiendas cerca de mi casa.

Otobüs tam evimin önünde durur.

El bus para justo en frente de mi casa.

Evimin yakınında bir park var.

- Hay un parque cerca de mi casa.
- Cerca a mi casa hay un parque.

Evimin yakınında bir dükkan yok.

No hay tiendas cerca de mi casa.

Evimin önünde bir postane var.

Hay una oficina de correos delante de mi casa.

Evimin önünde bir park var.

Hay un parque frente a mi casa.

Evimin önünde bir dükkan var.

Hay una tienda frente a mi casa.

Evimin yanında bir park vardır.

Hay un parque cerca de mi casa.

- Evimin önünde ufak bir bahçe var.
- Evimin önünde küçük bir bahçe var.

Hay un pequeño jardín frente a mi casa.

Evimin önünde uzun bir ağaç vardı.

- Había un alto árbol frente a mi casa.
- Había un árbol alto frente a mi casa.

Tatillerimi evimin içinde kilitli geçirmek istemiyorum.

No quiero pasar las vacaciones encerrada en casa.

Kedi tek başına evimin çatısına tırmandı.

El gato se subió al techo de mi casa por sí solo.

Evimin önünde uzun bir ağaç var.

Hay un árbol alto en frente de mi casa.

Benim evimin iki yatak odası var.

Mi casa tiene dos dormitorios.

Benim evimin bir meyve bahçesi var.

Mi casa tiene un jardín de árboles frutales.

Evimin önünde yeni bir bina yapılıyor.

Un edificio nuevo está siendo construido frente a mi casa.

O ısrarla evimin kapı zilini çaldı.

Tocó insistentemente el timbre de mi casa.

Evimin yanında güzel bir park var.

Cerca de mi casa hay un parque muy bonito.

Evimin içinde iki tane zombi var.

Hay dos zombis dentro de mi casa.

Her gün evimin yanından geçtiğini görüyorum.

Te veo todos los días pasar frente a mi casa.

Benim evimin arkasındaki inekler sadece laleleri yiyorlar.

Las vacas detrás de mi casa sólo comen tulipanes.

Evimin önünde büyüleyici bir pasta salonu var.

Frente a mi casa hay una pastelería encantadora.

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

- Un fotógrafo le tomó una foto a mi casa.
- Un fotógrafo sacó una foto de mi casa.

Evimin önüne garip bir araba park edildi.

Un extraño auto se estacionó en frente de mi casa.

Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.

Solía haber un gran pino en frente de mi casa.

Garip bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.

Un hombre extraño estaba caminando para adelante y para atrás en frente de mi casa.

Evimin arkasındaki sokak, dağıtım kamyonları için çok dar.

La calle detrás de mi casa es demasiado estrecha para camiones de reparto.

Dün gece evimin yanında büyük bir yangın vardı.

Hubo un gran incendio cerca de mi casa anoche.

Evimin önünde bir zen bahçesi olsaydı harika olurdu.

Sería fantástico tener un jardín zen delante de mi casa.

Dün gece biri evimin yanındaki küçük dükkana zorla girdi.

Anoche, alguien se metió a la pequeña tienda cerca de mi casa.

Tom evimin yakın küçük bir dairede Mary ile birlikte yaşamaktadır.

Tom vive con Mary en un departamentito cerca de mi casa.

Evimin yanındaki kütüphane bütçe kesintileri yüzünden şimdi haftada yalnızca üç gün açık.

La biblioteca cercana a mi domicilio sólo abre ahora tres días a la semana por recortes presupuestarios.