Translation of "Dükkan" in Spanish

Dükkan onu istemiyordu.

- La tienda no le quería.
- En la tienda no le admitían.
- En la tienda estaban incómodos con él.
- En la tienda no estaban a gusto con él.

Dükkan sebzeler satıyor.

La tienda vende verduras.

Dükkan yakın mı?

¿La tienda está cerca?

Dükkan oldukça boştu.

La tienda estaba bastante vacía.

Dükkan tiyatronun tam karşısında.

La tienda estaba justo enfrente del teatro.

Dükkan tam istasyonun önünde.

La tienda está justo frente a la estación.

Bu dükkan sebze satar.

En esa tienda venden verduras.

Dükkan tüm gün açık.

La tienda permanece abierta todo el día.

Dükkan bugün açık değil.

La tienda no abre hoy.

Dükkan farklı ürünler satmaktadır.

La tienda vende diferentes productos.

Bu dükkan bana ait.

Esta tienda me pertenece.

En yakın dükkan nerede?

¿Dónde está la tienda más cercana?

Dükkan her türde ürünler satar.

La tienda vende artículos de todo tipo.

Dükkan dokuzdan altıya kadar açık.

La tienda está abierta de nueve a seis.

Bu dükkan eski kitap satar.

Esta tienda vende libros viejos.

Görünene göre dükkan bugün kapalı.

Parece que la tienda está cerrada hoy.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

No hay tiendas cerca de mi casa.

Bu, şehirdeki en ucuz dükkan.

Esa es la tienda más barata de la ciudad.

Ayakkabılarını aldığın dükkan bu mu?

¿Esta es la tienda donde compras tus zapatos?

Pazar olduğu için dükkan kapalıydı.

Como era domingo, la tienda estaba cerrada.

Evimin yakınında bir dükkan yok.

No hay tiendas cerca de mi casa.

Evimin önünde bir dükkan var.

Hay una tienda frente a mi casa.

Koca adada sadece tek dükkan var.

Hay una sola tienda en toda la isla.

Dükkan çok büyük değildi, değil mi?

La tienda no era muy grande, ¿verdad?

Acele etmemiz gerekiyor, yoksa dükkan kapanacak.

Tenemos que darnos prisa no sea que cierren la tienda.

Dükkan bize ihtiyacımız olan her şeyi sağlayabilir.

La tienda puede proporcionarnos cualquier cosa que necesitemos.

Bu hayvanat bahçesinde bir dükkan var mı?

¿Hay una tienda en este zoológico?

- Mağaza bugün açık değil.
- Dükkan bugün açık değil.

Hoy la tienda no está abierta.

Burada çok az dükkan var ve sinema berbat.

Hay pocas tiendas y el cine es terrible.

Köşedeki dükkan çok iyi bir fiyata meyve satar.

En el supermercado de la esquina se vende la fruta a un precio muy bueno.

- O, daha önce çalıştığım mağazadır.
- O, çalıştığım dükkan.

Ésta es la tienda donde yo trabajaba.

- O bir mağaza satın aldı.
- O bir dükkan satın aldı.

Él compró una tienda.

- Bu dükkan saat dokuzda kapanır.
- Bu mağaza bu akşam saat dokuzda kapatıyor.

Esta tienda cierra a las nueve de la noche.

- Bu mağaza sadece geri dönüştürülmüş kâğıt kullanır.
- Bu dükkan yalnızca geri dönüştürülmüş kağıt kullanır.

Esta tienda solía reciclar papel.