Translation of "Başkası" in Spanish

Başkası konuşuyorken sözünü kesme.

No interrumpas cuando otros estén hablando.

Ölümlerden ve vergilerden başkası yalan.

Nada es inevitable excepto la muerte y los impuestos.

Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.

- Tom no sabía que Mary estaba viendo a alguien más.
- Tom no sabía que Mary estaba saliendo con alguien más.

Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.

Mi lengua materna es una lengua extranjera para otra persona.

Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.

Si un árbol muere, planta otro en su lugar.

Biri öğretmen, bir başkası doktor ve diğeri bir gazetecidir.

Uno de ellos es un maestro, otro es un médico, y el otro es un periodista.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.

Cuando una felicidad te abandona, otra te reanima. Acabo de pasar un examen para un trabajo.