Translation of "Arasına" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Arasına" in a sentence and their spanish translations:

Otların arasına saklanmış.

Entre todas estas hierbas.

Okulun öncelikleri arasına öğrencilerin

¿las prioridades de la escuela

Çocuk kızların arasına oturdu.

El chico se sentó entre las chicas.

Ben onların arasına oturdum.

Me senté entre ellos.

Tom'la John'un arasına oturdum.

Me puse entre Tom y John.

Karı koca arasına girme.

No te metas en medio de un marido y su mujer.

Ben hediyeleri tavan arasına koydum.

Puse los regalos en el desván.

Sanırım tavan arasına fare girmiş.

Creo que hay ratas en el ático.

Renault marka otomobilin kalabalığın arasına dalarak

Zambullirse en la multitud de automóviles Renault

Goril kıyafeti giyen biri karşılaşmanın arasına giriyor,

alguien disfrazado de gorila aparece en pantalla,

Tom Mary ve John'un arasına sığışmaya çalıştı.

Tom trató de meterse entre Mary y John.

- Sosyalleşmek hoşuma gitmiyor.
- İnsanların arasına karışmaktan hoşlanmıyorum.

No me gusta socializar.

Şimdi de, sırrımı laf kalabağı arasına gizlemek amacıyla

Ahora se sucede una serie de efectos rápidos

Meksika ile Amerika arasına bir duvar öreceğini açıkladı

Anunció que construiría un muro entre México y América.

Varsovie ve Berlin arasına direkt hat var mı?

¿Hay conexión directa entre Varsovia y Berlín?

Biz resmî ve özel işler arasına çizgi çizmeliyiz.

Debemos trazar la línea entre asuntos públicos y privados.

Sonra bunu yumuşak çalıların arasına sokacağız ve ateşimiz yanacak.

Se acerca al matorral, y, entonces, tendremos fuego.

Yapmak istediğim en son şey, sen ve Tom'un arasına girmektir.

Lo último que quiero hacer es interponerme entre tú y Tom.

Birisiyle ilk kez karşılaştığında, kendinle arkadaşın arasına konulan mesafeye kesinlikle dikkat et.

Cuando se reúna con alguien por primera vez, asegúrese de prestar atención a la distancia puesta entre usted y su compañero.

- Tom bir kaya ve sert bir yer arasına sıkıştı.
- Tom bir kaya ve sert bir yerin arasında sıkıştı.

Tom está entre la espada y la pared.