Translation of "Ağaçlar" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Ağaçlar" in a sentence and their spanish translations:

Ağaçlar yeşil.

Los árboles son verdes.

Ağaçlar kuşlarla doluydu.

Los árboles estaban llenos de pájaros.

Ağaçlar karla kaplıydı.

Los árboles estaban cubiertos de nieve.

Bu ağaçlar güzel.

Estos árboles son preciosos.

Sözümona yapay ağaçlar yapabiliriz.

que eliminaran el CO2 del aire.

Ağaçlar yakında yapraksız olacak.

Los árboles pronto quedarán desnudos.

Şu ağaçlar manzarayı örtüyor.

Estos árboles esconden el paisaje.

Ağaçlar bir sıra halindeydi.

Los árboles estaban en línea.

Okulun önünde bazı ağaçlar görürsün.

Ustedes ven varios árboles frente la escuela.

Ağaçlar otuz metre aralıkla ekilir.

Los árboles están plantados a espacios de treinta metros.

Ağaçlar fırtına nedeniyle kökünden söküldü.

Los árboles fueron arrancados por la violencia de la tempestad.

Nehrin iki tarafında ağaçlar var.

Hay árboles a ambos lados del río.

Bu ağaçlar onlar tarafından dikildi.

Ellos plantaron estos árboles.

Ağaçlar arasında bir ev görüyorum.

Veo una casa entre los árboles.

Bu ağaçlar ne zaman dikildi?

¿Cuándo se plantaron estos árboles?

Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.

En la colina crecen muchos árboles bajos.

2000 metreden daha yüksekte ağaçlar yetişmez.

Por encima de los 2000 metros no crecen los árboles.

Birçok ağaçlar kış mevsiminde yapraklarını kaybederler.

Muchos árboles pierden las hojas en invierno.

Ağaçlar onun ormanı görmesine izin vermezler.

Los árboles no le dejan ver el bosque.

Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.

Y puede deslizarse 150 metros a través del dosel arbóreo.

Ağaçlar oksijen yayar ve karbon dioksit emer.

Los árboles entregan oxígeno y absorben dióxido de carbono.

Kate'in kız torununun ağaçlar arasında çalışması gerekiyordu.

La nieta de Kate necesitaba estudiar entre los árboles.

- Kentindeki caddelerde ne çiçek ne de ağaçlar vardı.
- Onun şehrinin sokaklarında ne çiçekler nede ağaçlar vardı.

No había ni flores ni árboles en las calles de su ciudad.

- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.
- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.

- Él también quería saber más sobre los árboles.
- Quería saber más sobre los árboles, también.

O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.

Él también quería saber más sobre los árboles.

Sıcaklık ne kadar artarsa ağaçlar atmosfere o kadar su salıyor.

Cuanto más calor hace, más agua liberan los árboles a la atmósfera.

- Ağaçlar arasında bir ev görüyorum.
- Ağaçların arasında bir ev görüyorum.

Veo una casa entre los árboles.

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

Por eso los árboles son buenos para rastrear: porque retienen señales.

- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.

Las flores y los árboles necesitan aire limpio y agua fresca.