Translation of "ışığa" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "ışığa" in a sentence and their spanish translations:

ışığa bir şey tutabilirim.

por el tiempo que tenga.

Karanlıktan çıkarak ışığa çıktı.

Él salió de la oscuridad hacia la luz.

- Kedilerin gözleri ışığa karşı çok duyarlıdır.
- Kedilerin gözleri ışığa çok duyarlıdır.

Los ojos de los gatos son muy sensibles a la luz.

Atmosfere çarptıklarında enerjileri ışığa dönüşür.

Al llegar a la atmósfera, su energía se convierte en luz.

Daha çok ışığa ihtiyacım var.

Necesito más luz.

Carol gözleri açık olarak ışığa bakabildi.

Carol pudo mirar hacia la luz con los ojos abiertos.

Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi

Es porque este árbol está inclinándose hacia la luz, hacia el sol.

ışığa gelmesini ummak olduğunu mu düşünüyorsunuz?

y esperar que los insectos vuelen hacia la luz,

Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.

Los ojos de los delfines son muy sensibles a la luz azul.

Eğer algin bu ışığa duyarlı kısmını klonlarsak

Si clonamos esta parte del alga sensible a la luz

Böceklerin ışığa gelmesini ummak olduğunu düşünüyorsunuz demek?

y esperar que los insectos vuelen hacia la luz,

Ama avını görmek için ışığa ihtiyacı var.

Pero necesita luz para ver a su presa.

En ufak ışığa karşı bile hassas gözleri...

Los ojos sensibles a la luz más tenue

Bütün bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.

- Toda planta necesita agua y luz.
- Todas las plantas necesitan luz y agua.

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Las cámaras con poca luz revelan a los poderosos depredadores

Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.

Tienen una banda horizontal de celdas sensibles a la luz para escanear el horizonte.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

A mitad de la noche, las cámaras de poca luz revelan una vista extraordinaria.

Ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.

y ponerla dentro de esta botella vacía. Todos los insectos volarán a la luz.

Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.

No es posible ir y volver durante las horas de oscuridad, así que deben desafiar la luz.