Translation of "öfkeyle" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "öfkeyle" in a sentence and their spanish translations:

Düşman öfkeyle saldırdı.

El enemigo embistió con furia.

Üniversitedeyken öfkeyle rekabet ederdik.

Solíamos competir frenéticamente cuando estábamos en la universidad.

Katile karşı öfkeyle doldurulduk.

Estábamos llenos de ira contra el asesino.

O, öfkeyle kapıyı çarptı.

Él golpeó la puerta enfurecido.

O ona öfkeyle baktı.

Lo miró con enojo.

O, ona öfkeyle baktı.

Ella le miró con enfado.

O, öfkeyle odadan çıktı.

Salió enfurecida de la habitación.

Napolyon ünlü şapkasını yere attı öfkeyle.

Es bien sabido como Napoleón arrojó su sombrero al suelo con furia;

Köpekler zorla giren kişiye öfkeyle havladı.

Los perros le ladraron furiosamente al intruso.

Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,

Furioso, tomó una escalera y gritó:

Öfkeyle başlayan her şey, utanmayla sona erer.

Todo lo que se inicia con ira, termina en vergüenza.

Korku ve öfkeyle bölünmüş olan bir millet için tehlikedir.

los peligros para una nación, dividida por la ira y el miedo.

Zor kazandıkları kazançlarını takip etmek için göndermeyeceği söylendiğinde öfkeyle patladı:

para hacer un seguimiento de las ganancias ganadas con tanto esfuerzo, estalló de ira:

Ve işte o zaman siz öfkeyle birlikte daha yapıcı olmaya başlayabilirsiniz.

y luego se posible comenzar a ser más constructivo con la ira.

Krasny'de, arka muhafız ordunun geri kalanından koptuğunda, Ney öfkeyle teslim olma çağrılarını reddetti

En Krasny, cuando la retaguardia quedó aislada del resto del ejército, Ney rechazó airadamente las