Translation of "Tehlikeye" in Russian

0.003 sec.

Examples of using "Tehlikeye" in a sentence and their russian translations:

- Askerler tehlikeye alışıktı.
- Askerler tehlikeye alışıktırlar.

Солдаты привычны к опасностям.

Görev tehlikeye dönüştü.

Дело приняло опасный оборот.

Askerler tehlikeye alışıktırlar.

Солдаты привычны к опасностям.

Bu seni tehlikeye sokacaktır.

Это подвергает вас опасности.

O, kendini tehlikeye attı.

- Он подверг себя опасности.
- Он подвергал себя опасности.

Kendimi tehlikeye atmak istemiyorum.

Я не хочу испытывать судьбу.

Tehlikeye karşı kendimizi koruduk.

Мы защитили себя от опасности.

Biz kendimizi tehlikeye atarız.

Мы рискуем.

Tom hayatını tehlikeye atmamalıydı.

- Том не должен был рисковать жизнью.
- Том не должен был рисковать своей жизнью.

Ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.

и наша ментальная приватность будут под угрозой.

Bilerek onu tehlikeye maruz bıraktı.

Он сознательно подверг её опасности.

Onun için yaşamımı tehlikeye attım.

- Я рисковал жизнью ради этого.
- Я рисковал жизнью ради него.
- Я рисковал жизнью ради неё.

Bu durumda tüm yavrular tehlikeye açık.

Теперь все детеныши совсем не защищены.

Her zaman birtakım tehlikeye maruz kalırız.

- Мы постоянно подвержены какой-нибудь опасности.
- Мы постоянно подвергаемся какой-либо опасности.

Kendi canını tehlikeye atarak çocuğu kurtardı.

Он спас ребёнка, рискуя своей жизнью.

Geçmişi görmezden gelirseniz geleceği tehlikeye atarsınız.

Если вы игнорируете прошлое, вы рискуете будущим.

Dostluğumuzu tehlikeye atacak bir şey istemiyorum.

Я не хочу, чтобы что-то угрожало нашей дружбе.

Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.

Она следует материнскому инстинкту. Несмотря на опасность.

Haber yapmak için yaşamını tehlikeye atanlar bile var.

которые рискуют даже своей жизнью, чтобы изобличить нарушения прав человека.

Caddeyi dikkatsizce geçen biri kendini büyük tehlikeye atar.

Пешеход, нарушающий правила дорожного движения, подвергает себя огромной опасности.

Birçok mülteci, Avrupa'ya ulaşmak için hayatlarını tehlikeye attı.

Многие беженцы добирались до Европы, рискуя жизнью.

Hak olan için dövüşmen, kendi hayatını bile tehlikeye atman gereken zamanlar var.

Есть моменты, когда ты должен бороться за то, что правильно, даже с риском для собственной жизни.

- Belki kendini tehlikeye atmamalısın.
- Belki risk almamalısın.
- Belki riske girmemelisin.
- Belki ölüme meydan okumamalısın.

- Может быть, тебе не стоит искушать судьбу.
- Возможно, вам не следует искушать судьбу.

- Tom kendini tehlikeye atıyor.
- Tom riske giriyor.
- Tom kendini ateşe atıyor.
- Tom kendini zor bir duruma sokuyor.

Том выпячивает шею.