Translation of "Yüzük" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yüzük" in a sentence and their portuguese translations:

Yüzük lanetli.

- O anel está amaldiçoado.
- O anel é amaldiçoado.

- Bu yüzük ne kadar değer?
- Bu yüzük ne kadar eder?
- Bu yüzük ne eder?

- Quanto vale este anel?
- Quanto custa esse anel?

Ne güzel bir yüzük!

Que anel bonito!

Bu yüzük ne kadar?

Quanto custa este anel?

O bir yüzük mü?

Isso é um anel?

Bu yüzük çok pahalı.

Este anel é muito caro.

Her parmağında yüzük vardı.

Ela tinha anéis em todos os dedos.

Yüzük hiçbir bir yerde bulunamadı.

O anel não pôde ser encontrado em lugar algum.

O, değerli bir yüzük takıyor.

Ela está usando um anel valioso.

O altın yüzük anneme aitti.

Esse anel de ouro pertenceu a minha mãe.

Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.

- Seu noivo lhe deu uma anel muito grande.
- Seu noivo lhe deu um anel bem grande.

Tom Mary'ye elmas bir yüzük verdi.

Tom deu um anel de brilhante a Maria.

O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?

Esse anel é feito de ouro autêntico?

Tom Mary'ye bir elmas yüzük aldı.

Tom comprou um anel com diamante para Mary.

Tom evlendi fakat bir yüzük takmadı.

Tom era casado, mas não usava aliança.

Bu yüzük saf altın mı yapılmış?

Este anel é de ouro puro?

Ben bir elmas yüzük takmıyorum, ama mutluyum.

Não uso um anel de brilhante, mas sou feliz.

Bu elmas yüzük bir servete mal oluyor.

Este anel de diamantes custa uma fortuna.

Sol elinin üçüncü parmağına bir elmas yüzük taktı.

Ela usou um anel de diamante no dedo do meio da mão esquerda.

Benimle evlenmeye karar verdiğinde, bana bir yüzük ver.

Me liga quando você resolver casar comigo.

Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.

A mão tem cinco dedos: o polegar, o indicador, o dedo médio, o anelar e o mindinho.