Translation of "Gözünü" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Gözünü" in a sentence and their portuguese translations:

O, gözünü kırpmadı.

Ele não pregou olhos.

Gözünü kapıdan ayırma.

Fique de olho na porta.

Ortaokulda öğretmeninin gözünü morartıyor

sombra do professor no ensino médio

Lütfen gözünü çocuğumdan ayırma.

Por favor, não tire os olhos de minha criança.

- Gözlerini açtı.
- Gözünü açtı.

Ela abriu os olhos.

Tom gözünü bile kırpmadı.

Tom não dormiu nada.

Tom Mary'nin gözünü korkutmaya çalıştı.

Tom tentou intimidar a Mary.

1066'da gözünü İngiliz tahtına dikti.

1066 voltou sua atenção para o trono inglês.

Angela o gece gözünü bile kırpmadı.

Ângela não pregou o olho naquela noite.

- Gözünü benden kaçırma.
- Yüzünü benden çevirme.

Não desvie de mim seu olhar.

- Ona göz kulak ol.
- Ondan gözünü ayırma.

- Fique de olho nele.
- Fica de olho nele.
- Fiquem de olho nele.

Neden öyle deliler gibi konuşuyorsun gözünü seveyim demiş

Por que você fala como um louco, ele disse que eu amo seus olhos

- Kimse Tom'un gözünü korkutmadı..
- Kimse Tom'u tehdit etmedi.

Ninguém ameaçou Tom.

- Çocuklara dikkat et.
- Çocuklara göz kulak ol.
- Gözünü çocuklardan ayırma.

Fique de olho nas crianças.

- Araba kullanırken gözünü asla yoldan ayırmamalısın.
- Araba kullanırken gözünüzü asla yoldan ayırmamalısınız.

- Você não deve jamais tirar os olhos da estrada quando estiver dirigindo.
- Nunca se deve tirar os olhos da estrada quando se está dirigindo.

- Bana niye dik dik bakıyorsun?
- Bana niye gözünü dikiyorsun?
- Neden bana dik dik bakıyorsun?
- Neden bana dik dik bakıyorsunuz?
- Neden bana bakıyorsun?

- Por que você está me encarando?
- Por que vocês estão me encarando?