Translation of "Fadil" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Fadil" in a sentence and their portuguese translations:

Fadil çalışamadı.

Fadil não pôde trabalhar.

Fadil bisikletine biniyor.

Fadil está andando de bicicleta.

Fadil şimdi nişanlandı.

Fadil já está comprometido.

Fadil sözünü tuttu.

Fadil manteve sua palavra.

Fadil, Layla'nın kızlığını aldı.

Fadil tirou a virgindade de Layla.

Fadil tüm kadınları arzuluyordu.

Fadil desejava todas as mulheres.

Sanırım Fadil asgari ücret alıyor.

Eu suponho que o Fadil receba o salário mínimo.

Fadil, Dania'yı koşulsuz olarak sevdi.

Fadil amou a Dania incondicionalmente.

Fadil bir çocuk gibi davranıyordu.

Fadil agiu como uma criança.

Fadil, Layla'nın nişanlı olduğunu biliyordu.

Fadil sabia que Layla estava noiva.

Fadil, toplumun saygı gösterdiği biriydi.

Fadil era um membro altamente considerado da comunidade.

Fadil orada ara sıra çalışıyordu.

Fadil ocasionalmente trabalhava lá.

Fadil, Leyla'nın kendisiyle evlenmesini istiyordu.

Fadil queria que Layla se casasse com ele.

Fadil bir arkadaşının evinde saklanırken yakalandı.

Fadil foi preso quando se encontrava escondido na casa de um amigo.

Fadil, Layla'nın nişanlandığı gerçeğini görmezlikten geldi.

Fadil ignorou o fato de Layla estar noiva.

Fadil Layla'yı cuma akşamı telefonla aradı.

Fadil ligou para Layla na noite de sexta-feira.

- Fadil evden taşınmalı.
- Fadıl evden taşınmalı.

- Fadil deve sair de casa.
- Fadil tem de sair de casa.

Fadil, Layla'nın söylediği her kelimeye inanıyordu.

Fadil acreditava em cada palavra que Layla dizia.

Fadil, Layla'yla evlenmek için söz verdi.

Fadil prometeu casar-se com Layla.

Fadil, çok güzel bir evde yaşıyor.

Fadil mora em uma bela casa.

Fadil dövüldü ve sonrasında boğularak öldürüldü.

Fadil foi espancado e depois estrangulado.

- Fadıl, istediğini aldı.
- Fadil, istediğini aldı.
- Fadil, istediğini elde etti.
- Fadıl, istediğini elde etti.

Fadil conseguiu o que queria.

Fadil ve Dania romantik bir ilişki geliştirdiler.

Fadil e Dania desenvolveram uma relação romântica.

Fadil ve Rami arasında bir mücadele başladı.

Uma luta começou entre Fadil e Rami.

Fadil söz verdi ve onu yerine getirdi.

Fadil fez uma promessa e a cumpriu.

Fadil ve Layla Kahire'ye gittiler ve orada evlendiler.

Fadil e Layla foram para o Cairo e se casaram lá.

Fadil, Leyla'ya reddedilmesi için çok iyi bir teklif yaptı.

Fadil fez a Layla uma oferta boa demais para ser recusada.

Fadil, Layla'ya kendi evini bırakmasını ve kendisiyle yaşamasını söyledi.

Fadil disse a Layla que ela deveria deixar sua casa e morar com ele.

Fadil, Layla'yı yatakta başka bir adamla bulduktan sonra, intihar etti.

Fadil cometeu suicídio depois de encontrar Layla na cama com outro homem.

Fadil sessizce arka kapıyı açtı ve ayaklarının ucuna basarak eve girdi.

Fadil abriu silenciosamente a porta dos fundos e entrou na casa na ponta dos pés.

Fadil ,ailesini Kahire dışında bir yerde büyütmeye karar verdi, bu yüzden İskenderiye'ye taşındılar

Fadil decidiu que queria criar a sua família num ambiente diferente de Cairo, então eles mudaram-se para Alexandria.

- Fadıl, Leyla'nın hayatta olup olmadığını bilmiyordu.
- Fadil , Layla hayatta mı deil mi bilmiyordu

Fadil não sabia se a Layla estava viva ou morta.