Translation of "çeviri" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "çeviri" in a sentence and their portuguese translations:

Çeviri yorucudur.

Traduzir é cansativo.

Bedava çeviri yapmam.

Não traduzo de graça.

Çeviri başarısızlık sanatıdır.

A tradução é a arte do fracasso.

Ben çeviri yapıyorum.

Eu estou traduzindo.

Çeviri yapabilir misin?

Podes traduzir?

Çeviri yapmaktan bıktım.

Estou cansado de ficar traduzindo.

Çeviri Avrupa'nın dilidir.

Tradução é a língua da Europa.

Çeviri orijinaline göre doğru.

A tradução é fiel ao original.

Tom yavaş çeviri yapar.

Tom traduz lentamente.

Çeviri bilimsel bir disiplindir.

A tradução é uma disciplina escolar.

Gün boyunca çeviri yaparım.

Eu traduzo o dia todo.

O iyi çeviri yapmaz.

Ela não traduz bem.

Çeviri yapıyorum, öyleyse varım.

Eu traduzo, portanto, existo.

Tom çeviri yapmayı bırakamaz.

Tom não consegue parar de traduzir.

Bu kötü bir çeviri.

Essa é uma má tradução.

Çeviri bilim değil, sanattır.

A tradução é uma arte, não uma ciência.

Bu cümle, çeviri değil. Orijinal.

Esta frase não é uma tradução. É a original.

Çeviri bir tür özel yetenektir.

A tradução é um tipo de habilidade especial.

İlk defa İtalyancadan çeviri yaptım.

Esta é a primeira vez que eu traduzo do italiano.

Onlar bir edebi çeviri ekleyebilirler.

Podem acrescentar uma tradução literal.

Yeni bir çeviri projesi aldım.

Eu tenho um novo projeto de tradução.

Ben ilk kez İtalyancaya çeviri yaptım.

Esta é a primeira vez que eu traduzo para o italiano.

İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.

Não traduza inglês para japonês palavra por palavra.

Bildiğim kadarıyla, bu mevcut tek çeviri.

- Pelo que eu sei, esta é a única tradução disponível.
- Pelo que sei, essa é a única tradução disponível.

Tom bir çeviri bürosu için çalışıyor.

Tom trabalha para uma agência de tradução.

Tom çeviri yapmaktan yorgun olduğunu söylüyor.

Tom diz estar cansado de traduzir.

Şimdiye kadar ilk kez çeviri yapmaktan bıktım.

É a primeira vez que eu me canso de traduzir.

İngilizce çeviri olmadan bunu İspanyolca anlamaya çalışın.

Tente entender em espanhol sem traduzir ao inglês.

Yanlış bir çeviri sonucu bazen felaket olabilir.

A consequência de uma tradução errada pode ser catastrófica.

Çevirmenler, anadillerine çeviri yaptıklarında en iyi işi yaparlar.

Tradutores fazem melhor o trabalho quando traduzem para suas línguas maternas.

Çeviri neredeyse birçok insanını düşünebileceği kadar kolay değildir.

Traduzir não é tão fácil quanto muita gente pode pensar.

"Tom, İngilizceye Fransızcadan ücretsiz çeviri yapacak." "Bunu bilmek güzel."

"Tom vai traduzir do francês para o inglês gratuitamente." "É bom saber disso."

İnsanların internet olmadan nasıl çeviri yapabildiklerini hayal bile edemiyorum.

Eu não posso imaginar como as pessoas conseguiam traduzir sem a internet.

Çeviri yapmak, bize ana dilimizi daha iyi bilmemizde yardımcı olur.

A tradução nos ajuda a conhecer melhor a nossa língua-mãe.

Çeviri benim için büyük bir zevk. Ben başka türlü yapmazdım.

Traduzir é um grande prazer para mim. Se não fosse, eu não o faria.

Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.

A tradução é qual uma mulher. Se é bonita, não é fiel. Se é fiel, com toda a certeza não é bonita.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.

Se uma frase em islandês tem uma tradução em inglês e essa frase inglesa tem uma tradução em suaíli, então, indiretamente, teremos uma tradução suaíli para a frase islandesa.

- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.

Se uma frase em islandês tem uma tradução em inglês e essa frase inglesa tem uma tradução em suaíli, então, indiretamente, teremos uma tradução suaíli para a frase islandesa.

Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur.

Ao traduzir de um segundo idioma para o próprio idioma nativo, ao invés do contrário, há menos chances de serem cometidos erros.

Tom birkaç dili akıcı olarak konuşur fakat onun işi gereği, o sadece kendi ana diline çeviri yapar.

Tom fala vários idiomas fluentemente, mas, em seu trabalho, ele só faz traduções para sua língua nativa.

Cümle çiçek gibidir; onun anlamı polendir. Çevirmen arı gibidir; çeviri, sadece farklı bitkiler arasındaki tozlaşmadır - o, hayatı taşır ...

A frase é a flor; o seu sentido é o pólen. O tradutor é qual abelha; a tradução nada mais é que a polinização entre plantas diversas – leva a vida...

- Amatör bir çevirmen olan Tom, sık sık uyduruk çeviriler yapıyor.
- Amatör bir çevirmen olan Tom'un yaptığı çevirilerin birçoğu çeviri kokuyor.

Sendo um tradutor amador, o Tom frequentemente comete o erro de escrever tradutês.