Translation of "Çabucak" in Portuguese

0.015 sec.

Examples of using "Çabucak" in a sentence and their portuguese translations:

Çabucak giyin.

Vista-se rápido.

Çabucak giyinmiştim.

Eu me vesti rapidamente.

Bluzu çabucak yıkadı.

Ela deu uma rápida lavada na blusa.

Çabucak eve git.

Vá para casa rápido.

O, çabucak giyindi.

- Ela se vestiu rapidamente.
- Ela vestiu-se rapidamente.

Nasıl çabucak zayıflayabilirim.

Como posso perder peso com rapidez?

Çabucak buraya gel.

Venha cá rápido.

Çabucak gelmen gerekiyor.

Você precisa vir rápido.

Ben çabucak yedim.

Eu comi rápido.

Genellikle çabucak yer.

Ele costuma comer rápido.

- Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
- Çabucak bu resmi tamamlayalım.

Vamos completar esta imagem rapidamente.

Posterler çabucak duvarlardan söküldü.

Os pôsteres foram imediatamente retirados da parede.

O, çabucak odadan çıktı.

Ele saiu rapidamente da sala.

O, çabucak mektubu açtı.

Ela abriu rapidamente a carta.

Tom çabucak arabadan indi.

Tom saiu rapidamente do carro.

Tom çabucak Mary'ye baktı.

Tom olhou rapidamente para Mary.

Ev ödevini çabucak yaptı.

Ela fez a sua tarefa em um piscar de olhos.

Tom çabucak adapte olacak.

Tom vai se adaptar rapidamente.

Tom çabucak terk etti.

Tom saiu rápido.

Çiftçiler tarlaları çabucak sürdü.

Os agricultores aravam os campos rapidamente.

Tom çabucak uykuya daldı.

- Tom adormeceu rapidamente.
- Tom dormiu rápido.

Başkente doğru çabucak ilerlediler.

Marcharam rapidamente em direção à capital.

Öğle yemeğimi çabucak bitirdim.

Terminei meu almoço rapidamente.

Tom'la çabucak dost olmuştuk.

Tom e eu rapidamente nos tornamos amigos.

Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.

A não ser que você tome uma decisão rápida, a oportunidade será perdida.

Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.

Os meus filhos gastam depressa os seus sapatos.

Onlar çabucak yakın arkadaş oldular.

Eles logo se tornaram amigos íntimos.

Onların arkadaşlığı çabucak aşka dönüştü.

- A sua amizade rapidamente se transformou em amor.
- A amizade deles rapidamente se transformou em amor.

- Çabucak alışırım.
- Hızla uyum sağlayacağım.

Eu me adaptarei rapidamente.

Tom ile çabucak arkadaş olduk.

Tom e eu rapidamente nos tornamos amigos.

Yani bunu vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.

pois aquece rapidamente com a minha temperatura corporal.

Bedenler yavaş yavaş büyür, çabucak ölür.

Os corpos crescem lentamente e morrem rapidamente.

O, çabucak her şeyi itiraf etti.

Ele confessou tudo rapidamente.

Hava sıcak olduğunda süt çabucak kesilir.

O leite estraga rapidamente quando está calor.

- Tom çabucak yedi.
- Tom çarçabuk yedi.

O Tom comeu rapidamente.

Bu durumda burayı vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.

pois aquece rapidamente com a minha temperatura corporal.

Ama bir duvar, çabucak ve kolayca inşa edilmez.

mas construí-la não é fácil nem rápido.

Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek.

Todos morreremos, uns mais cedo, outros mais tarde.

- Bir an önce gitmeliyiz.
- Hemen gitmeliyiz.
- Çabucak gitmeliyiz.

Temos de partir imediatamente.

- Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.

Vamos terminar rapidamente o trabalho que resta e sair para beber.

Fadıl o soruyu cevaplamanın basit bir görev olmayacağını çabucak fark etti.

- Fadil percebeu logo que responder àquela pergunta não seria tarefa simples.
- Fadil rapidamente percebeu que responder àquela pergunta não seria tarefa fácil.

- Yunanca öğrenmeye çalıştı fakat çabucak yorulup vazgeçti.
- Yunanca öğrenmeye çalıştı ama çabucak yoruldu ve vazgeçti.
- O, Yunanca öğrenmeye çalıştı lâkin kısa sürede yoruldu ve vazgeçti.

Ele tentou aprender grego, mas logo se cansou e desistiu.

Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.

- Acho que se eu falasse mais vezes com um nativo, meu inglês melhoraria rapidamente.
- Acho que se eu falasse mais frequentemente com um nativo, meu inglês melhoraria rapidamente.

Tom'un çok zamanı yoktu bu yüzden o sadece rapora çabucak göz attı.

Tom não tinha muito tempo, então apenas passou os olhos pelo relatório.

- Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
- Pijamalı hasta yağız şoföre çabucak güvendi.

- A raposa veloz pula sobre o cão preguiçoso.
- Yuri viu um pequeno jabuti xereta e dez cegonhas felizes comendo kiwi.