Translation of "Buradaki" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "Buradaki" in a sentence and their polish translations:

- Yakında buradaki iklime alışırsın.
- Yakında buradaki iklime alışacaksın.
- Sen yakında buradaki iklime alışacaksın.

Wkrótce przyzwyczaisz się do tutejszego klimatu.

- Yakında buradaki havaya alışacaktır.
- Kısa sürede buradaki iklime alışacaktır.

Wkrótce przyzwyczai się do tutejszego klimatu.

Buradaki adam bir dalgıç.

Ten człowiek jest nurkiem głębinowym.

Buradaki iklim Hokkaido'daki gibidir.

Tutejszy klimat podobny jest do tego na Hokkaido.

Buradaki herkes Fransızca konuşamaz.

Nie wszyscy tutaj mówią po francusku.

Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.

Większość tutejszych studentów jest pilna.

- Sanırım Tom buradaki herkesi tanıyor.
- Tom buradaki herkesi tanıyor, sanırım.

Myślę, że Tom zna tutaj wszystkich.

Konuyu, tam buradaki adama getireceğim.

Odwołam się do tego człowieka.

Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.

Większość życia tutaj toczy się nocą.

Buradaki iklim Tokyo'dakinden daha ılıman.

Klimat tutaj jest łagodniejszy niż w Tokio.

Buradaki herkesten daha sıkı çalışıyorsun.

Pracujesz ciężej niż ktokolwiek tutaj.

Buradaki kimse pizza sipariş etmedi.

Nikt tutaj nie zamawiał pizzy.

Buradaki bir şeyi tanıyor musun?

Rozpoznajesz tutaj cokolwiek?

Şu anda buradaki tek kişiyim.

Jestem w tej chwili jedyną osobą tutaj.

Buradaki insanların çoğunun elektriği yok.

Większość ludzi nie ma tu prądu.

Tom buradaki herkesten daha zengin.

Tom jest bogatszy niż ktokolwiek inny tutaj.

Buradaki hiç kimse sigara içmez.

Nikt tutaj nie pali.

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?

Czy w tej okolicy musimy uważać na tygrysy?

Buradaki kıyıda bunlardan bir sürü var.

Jest ich tu mnóstwo wzdłuż całej linii brzegowej.

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

Tutaj większość stworzeń jest mała i zwinna.

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

Ale nie tylko kotiki tu polują.

Buradaki kimse Tom'un neye benzediğini bilmiyor.

Nikt tutaj nie wie, jak wygląda Tom.

Buradaki herhangi biri Fransızca bilir mi?

Czy ktoś tu zna francuski?

Buradaki öğrenciler ders kitaplarını ücretsiz alırlar.

Tutejsi studenci otrzymują podręczniki za darmo.

Ben hâlâ buradaki yemeğe alışkın değilim.

Jeszcze nie przyzwyczaiłem się do tutejszego jedzenia.

Sen, buradaki yemeklerden şikayet etmeyen bildiğim tek insansın.

Jesteś jedyną znaną mi osobą, która nie narzeka na tutejsze jedzenie.

Buradaki herhangi biri toplantının ne zaman başladığını biliyor mu?

Czy ktoś tu wie, o której zaczyna się spotkanie?

Buradaki iklim çok yumuşak olduğu için burada kışın bile nadiren kar yağar.

Tutejszy klimat jest bardzo łagodny, śnieg nie pada tu nawet w zimie.

Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.

Spójrzcie, wszystko się tutaj rozpada. Ale to idealne miejsce na szukanie tych stworzeń.