Translation of "Bazen" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Bazen" in a sentence and their korean translations:

Belki bazen.

아마도 가끔은요.

Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça

자폐증을 앓는 사람은 가끔씩 약간 다른 행동을 보입니다.

bazen intihara meylettim.

자살을 시도하기도 했습니다.

Bazen çıkışıyoruz bazen de onları teşvik etmeyi kesiyoruz.

야단치기도 하고 어쩌면 장려책 한, 두 개를 제지할 수 있습니다.

Bazen insanlar bunu duyduğunda

가끔 사람들은 이 말을 듣고 나서,

Bazen sorunlarımızla uğraşmak yerine

때때로 우리는 당면한 문제를 해결하기 보다는

Bazen kaybettiklerimiz için üzülürüz.

그리고 가끔은 잃어버린 것들 때문에 슬픔을 느낍니다.

Hatta bazen açıkça yapıyorum.

때로는 공개적으로 연습을 할 때도 있습니다.

Bazen oldukça yanlış gidiyor.

때때로 매우 잘못되기도 합니다.

Hatta bazen silahlanıyorlar bile.

무기를 들고 나서기도 합니다.

Bazen bana söylense de

가끔 불평을 늘어놓기는 해도

Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor

이를 통해 동물의 행동을 바꾸고

Genelde omurgayı, bazen de kaburgaları --

보통 척추뼈 또는 갈비뼈라고 불리는 부분이죠,

Bazen bazıları suçu onlarda buluyor.

부당한 이유로 비난받기도 하죠.

Bazen geleceği anlamak için okuruz.

우리는 미래를 이해하기 위해 책을 읽을 때가 있으며

Bazen bir deniz mahsulüne dokunduğumda

때때로 특정 해산물을 만지게 되면

Bazen duyduklarım doğrultusunda değişiklikler yapıyordum

그리고 가끔은 그 의견에 따라 결정을 바꾸기도 했죠.

bazen çok yoğun bir şekilde.

때로는 거대한 영향을 보여 줍니다.

bazen bir yere sığınmak zorundaydım.

때때로 저는 은신처에 몸을 숨겨야 했습니다.

Hatta bazen dişlerini parmaklarıyla fırçalıyorlar.

손가락을 이용해 양치질을 합니다.

Hatta bazen şiddete sebep oluyor.

심할 경우 폭력으로까지 이어집니다.

Ve bazen, ayaküstü sohbetler için dururlardı.

또는 수다를 떨기 위해 그들을 붙잡기도 했습니다.

Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı

때때로 사람들은 우리 사이에 들끓는 논쟁이 있진 않은지 물어봅니다.

Ancak bazen kapalı hediyelerin kişiyi anlatması

하지만 꽤 자주, 사람을 이해하는 이 사소한 일이

Bazen olaylar hakkında olumsuz hisler duyarız.

간혹 우리는 부정적 감정이 들곤 합니다.

Bazen zulalarını... ...bir ağacın dibine saklarlar.

다람쥐들은 견과류를 나무 밑동에 숨겨 둘 때가 있죠

Bazen, şiir o kadar aydınlıktır ki

가끔 시라는 건 아주 성숙하기에

Bazen, şiir o kadar dürüsttür ki

가끔 시는 정말 진실하기에

Yani insanlar bazen bana diyor ki,

가끔 사람들은 제게 이렇게 말하죠.

Bazen hayatta kötü geçen dönemlerimiz olur.

모두 살다 보면 어려운 시기가 있습니다.

Bazen nefret mektupları evime de geliyordu.

어떨 때는 집으로 혐오 편지가 오기도 했어요.

Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.

우린 가끔 거대한 떼로 몰려다니는 살프들과 마주치게 됩니다.

Ve bazen inanılmaz aptallığa zayıf kaldık.

때로는 대단히 어리석죠.

bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.

필요한 의약품을 구하지 못 할 때도 있습니다.

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

‎두 다리가 밖으로 ‎나올 때가 있어요

Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.

야생에서는 때로 예기치 못한 일이 벌어지죠

Bazen tekrar hasta olmanın hayalini bile kurdum.

가끔은 다시 병에 걸리기를 희망하기도 했습니다.

Ama bazen ameliyat etmek de gerekli olabilir.

하지만 수술도 나름 타당했어요.

Bazen en iyi işlemler şansınızı denemeyi içerir,

때로 그런 최상의 프로세스가 기회를 잡는 것과 관련되어

Ve çözümlerin bazen kendi sorunlarını yaratması gerçeği

해결하는 과정에서 새로운 문제들이 발생한다고 해서

Bazen Sumatra gergedanına bizim kuşağımızın dinozoru diyorum.

전 수마트라 코뿔소가 우리 세대의 공룡이라 생각합니다

Bazen insanların ne yaptıklarını anlamak daha kolay,

때로는 사람들이 하는 행동을 이해하는 편이 더 쉽죠.

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

아내가 이야기할 때,

Ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.

그리고 때때로는 슬픔과 실망도 말이죠.

O yüzden iyi bir doktor bazen hayır der

그래서 좋은 의사는 가끔 아니라고 말해요.

Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.

때때로 우리가 풀어야 할 문제는 그저 매우 매우 어렵습니다.

Geniş kıyafetlerden kesilen, dikilen ve hatta bazen yapıştırılan

이것은 자르고 꿰매는 간단한 과정입니다.

Ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser.

때로는 전혀 생각지도 못했던 곳에서 불어오기도 해요.

Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.

‎문어가 장난기가 넘칠 때는 ‎카메라를 얼른 치워야 했죠

Bazen İran'da olduğu gibi kendisine yakın diktatörler yerleştirdi

때로는 이란 같은 곳의 독재자들을 지지했고

Yanlış yaptıklarını söylerdim ve hatta bazen, çok sinirlenirdim.

저는 부모님이 틀렸다고 말했고, 가끔 제 자제력을 잃기도 했습니다.

Bazen bir adamım, bu konuda bir şey yapamam.

가끔 재수없을 때도 있지. 뭐 어쩌라고요.

Ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki

너무 지치고 감당할 수 없게되어

Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.

부모님이 수업료를 감당하지 못하는 경우도 있습니다.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

어떨 땐 저도 '#커피대화' 만남을 이루기까지 거의 1년이 걸렸어요.

Bazen rahatlamak ve "Nailed It" gibi bir program izlemek istersin.

그냥 쉬면서 "파티셰를 잡아라!" 같은 쇼를 보고 싶을 때도 있죠.

Deniz bazen çok özel bir gösteri sahneye koyar. Işıltılı gelgitler.

‎때로는 바다가 ‎특별 공연을 펼치기도 합니다 ‎바로 야광 파도입니다

Ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.

그리고 때로는 저와 현실 사이의 장벽과도 같이 느껴집니다.

Kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

도망치려 하지만 부수적인 피해를 끼치기도 합니다 공격하는 모습을 보면 알 수 있죠

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

‎작은 수컷은 짝을 얻었습니다 ‎시끄러운 세상에서 ‎때론 조용한 게 득이 됩니다