Translation of "Yüzde" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Yüzde" in a sentence and their japanese translations:

Yüzde 2!

2%ですよ!

Mesela yüzde 30?

30%はどうでしょう

Gelirim yüzde 10 azaldı.

収入が10%減った。

- Pirincin fiyatı yüzde 3 arttı.
- Pirinç fiyatı yüzde üç arttı.

米の値段が3パーセント上がった。

Nüfusumuzun yüzde 25'i genç.

若者は世界人口の25%を占めていますが

Yüzde yüz başarılı olsalar dahi,

たとえ100%成功したとしても

Ben yüzde yüz hatalı değilim.

- 私は100パーセント間違っていない。
- 俺は100パー間違ってない。

Almanya'da KDV yüzde 19'dur.

ドイツでは19%の消費税が課せられています。

Tabi ki yüzde 10 yapabilirsiniz.

ええ 10%の顧客を 得るところまでは行けます

Dinleyicilerin yüzde 25'i beyazdı.

聴衆の25%は 白人だったのです

Onun maaşı yüzde on artırıldı.

彼の給料は10%増えた。

Ama ya yüzde 10'u doğruysa?

でも1割でも正しいとすれば?

Diğer yüzde 90 ise kariyer değiştiriyor,

残りの9割は進路を変更して

Japonya'da şimdi tüketim vergisi yüzde 5.

消費税は日本では今5パーセントです。

İşsizlik oranı yüzde 5'e yükseldi.

失業率は5%にまで上昇した。

Otobüs bilet ücretleri yüzde yirmi yükselmiştir.

バス代が20%値上げになった。

O satış boyunca yüzde 30 indirimdeydi.

これセールで30%オフだったんだ。

Öğrencilerin yüzde kaçı üniversitelere kabul edilmektedir?

その学生たちの大学合格率はどのくらいですか。

İnsan vücudunun yüzde 70'i sudur.

人間は70%水なんだよ。

Bu raketi yüzde 20 indirimli aldım.

私はこのラケットを20%引きで買った。

Araba için yüzde elli peşin verdim.

車の代金を現金で半額支払った。

Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.

この貯金には三分の利子が付く。

Sizlere gururla "Ortalama yüzde 10" derler.

相手は「10%です」と 自慢げに教えてくれます

Kadınların sadece yüzde ikisi kendilerini güzel buluyordu.

自分のことを美しいと感じる女性は 全体の2%だということです

Sadece konuşmalarının yüzde 25'ini bilgi aktarmaya

トーク中の事実は25%のみで

Ve yüzde 65'ini hikâye anlatmaya ayırırlar.

物語が65%を占めている理由です

Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.

これを巻いておこう 100%綿だ

Erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar.

男性の場合は 90%です

Sizin nazarınızda dediklerinin yüzde doksanı yanlış olabilir.

彼らの意見のうち9割は 間違いのように思えるかもしれない

Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.

未来の100%を担います

Pazarda olan evlerin yüzde 37'sine bakmalı

出ている物件の 37%を見て

Müvekillerin yüzde 99'u mahkemeye geri dönüyorlar,

依頼者の96%が無欠席で出廷したからです

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

‎ライオンは狩りの9割を ‎夜に行う

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

‎彼女の人生の8割くらいを ‎間近で見てきた

Son on yılda fiyatlar yüzde elli arttı.

過去10年間に物価は50%上昇した。

Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.

円はドルに対して10%上昇した。

Fiyatlar yüzde 20 ila 40 oranında azalmıştır.

20パーセントから40パーセント値引きされているよ。

Pirincin fiyatı yüzde üçten daha fazla yükseldi.

米の価格が3パーセント以上あがった。

İş hataları bu yıl yüzde on'a düştü.

今年は倒産が一割減少しています。

Dünyadaki bilgisayarlarda tüm bilgilerin yüzde sekseni İngilizcedir.

世界のコンピューター情報の80%が英語です。

Bu arabanın fiyatı yüzde on beş indirimlidir.

この車の値段は15%引きになっています。

İngilizce kelimelerin yüzde sekseni diğer dillerden geliyor.

- すべての英語の単語のうち、80%は他の言語を起源としています。
- 英語の単語の80%は、他の言語に由来している。
- 英単語の80%は、他言語からきている。

Ama yüzde yüz bildiğim şey, yemenin güvenli olduğu

でもこれは100% 食べても安全さ

Ama yüzde yüz bildiğim şey yemenin güvenli olduğu.

でもこれは100% 食べても安全さ

Dünyada evde bakım her yıl yüzde 10 büyüyor.

全世界的に在宅医療は 毎年10%伸びています

Yanak keseleri, vücut ağırlığının yüzde onuna kadar taşır.

‎ほお袋の中身は ‎体重の1割にもなる

Rakunlar yiye yiye yumurtaların yüzde 90'ını bitirir.

‎アライグマは ‎卵の9割を食い荒らす

çok daha az komplikasyon ile yüzde 30 oranında

3割多くの手術を こなせるようになり

Öğrencilerin sadece yüzde 40'ı üniversiteye devam eder.

- わずか40%の生徒しか大学に進学しない。
- 学生のただ六十パーセントは大学に進む。
- 大学進学率はたったの40パーセントです。

Öğrencilerin yüzde 40'tan azı üniversiteye devam ediyor.

40%もの生徒が大学に進学する。

Kara, dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 30'unu kapatır.

陸地は地球の表面の約30パーセントをおおっています。

Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.

彼らは、全人口の12.5パーセントを占めている。

Çelik sıkıntısına rağmen, sanayi üretimi yüzde beş arttı.

鋼材不足にも関わらず、工業生産高は5%だけ増加した。

İngiliz halkının yüzde yetmişi ikinci bir dil konuşamaz.

イギリス人の70%は第二言語が話せない。

Onun, şirkette yüzde 10'luk bir hissesi var.

彼女はその会社の株を10%所有している。

Bunu alırsan, sana yüzde on beş indirim yapacağım.

これを買ってくれるなら15%値引きします。

Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.

この学校の教師のたった16%が女性です。

Okyanus asitlenmesi, yüzde elli oranda hayvancılık kaynaklı sebeplerle oluşuyor.

海洋酸性化の50%は 畜産に由来します

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

「肉食獣に遭遇する確率は 川の側では25%

Uzun dönem sağ kalma şansımın yüzde 35 olduğunu söylediler.

私の長期生存率は 35%だと告げられました

Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma

なぜ20%ものカップルが コンドームによる 避妊に頼っているのでしょうか?

Yılda yüzde 15'den fazla başarısızlık oranına rağmen güveniyor?

1年間の失敗率が 15%もあるというのにです

Potansiyel olarak tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 60'ını kesebiliriz.

全体で二酸化炭素排出量を 60%削減できる可能性があります

Yüzde 92'si beyaz ve ağırlıklı olarak erkek olan,

92%が白人で 男性が大多数を占める職業です

Bunlardan yüzde 90'ı metastaz nedeniyle hastalığa yenik düşecek.

その内 90%の人達が転移の為に がんで亡くなっています

Üretim maliyetlerinin bütçenin yüzde 36'sı olduğunu tahmin ediyorum.

製造費は予算の36パーセントと見積もっている。

Sendika yüzde on oranında ücret zammı için baskı yapıyor.

組合は10パーセントの賃上げを迫っている。

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

イギリス人女性の52%はセックスよりもチョコレートの方が好きだ。

Japonya'da işsizlik oranı Eylül 2015'te yüzde 3.4 idi.

2015年9月の日本の失業率は3.4パーセントだった。

Madagaskar'ın yağmur ormanlarının yüzde 90'dan fazlası yok edildi.

- マダガスカルの熱帯林の90%以上が伐採されました。
- マダガスカルの熱帯雨林の90%以上が失われました。

Bu mağazada her şey normal fiyatından yüzde 10 indirimlidir.

- あの店ではすべての商品を10%値引きをしている。
- あのお店の商品は全部1割引きになってるよ。
- あのお店の商品は全部10%オフになってるよ。

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

この技術は 政府が100%管理します

Afrika diyasporasının en az yüzde 40'ı bu bölgeye yerleşti.

私たちは 40%以上のアフリカ人が この埠頭から上陸したと考えています

1 Nisan 2001 itibarıyla öğrenim ücreti yaklaşık yüzde on artırılacaktır.

2001年4月1日から授業料が、10%近く値上げになります。

Üçüncü çeyrekte GSMH, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 arttı.

第3四半期のGNP成長は前期比1%だった。

3000 adet satın almayı kabul ederseniz yüzde 3 indirim yapacağız.

3000個お買い上げいただければ、3パーセント割引いたします。

2015'in Eylül ayında Japonya'daki işsizlik oranı yüzde 3,4'tü.

2015年9月の日本の失業率は3.4パーセントだった。

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecek içerler.

日本人男性の六割は日常的にお酒を飲んでいます。

Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.

水は十分深そうだ でも確かではないよ

Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.

‎森の地面には月明かりの ‎2%しか届かない

Eğer yüzde 25 daha fazla gelirim olsaydı yaşamımdan daha hoşnut olurdum.

もし収入があと25%多ければ、わたしは自分の生活にもっと満足するのだが。

Ne kadar dayanıklı olduğundan yüzde 100 emin değilim. Ne süredir orada olduğundan da.

あのロープの強さは 分からない いつのだ?

Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.

‎人の近くで暮らす ‎哺乳類では‎― ‎夜間の活動が ‎3割増えるとの報告もある

2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.

2030年までには、全人口の21パーセントが65歳を越すようになる。

Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.

‎メスのほうが大きいため ‎押さえるのも一苦労だ

Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.

日本の中学生の約半数が携帯電話を所有しているが、高校生になると97%が所有している。

Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına karşın; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.

雨林は地表のわずか2%をしめるに過ぎないが、世界の野生の動植物、及び昆虫の半分以上の種類がそこで生息している。

- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan tropikal yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyor ki 2000 yılına kadar % 80'i yok olabilir.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.

赤道近くの狭い地域にある熱帯雨林は、急速にその姿を消しつつあり、2000年までにはその80%が消滅してしまうかもしれない。