Translation of "Topluluk" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Topluluk" in a sentence and their japanese translations:

Faşistler bile topluluk arayışında,

ファシストでさえ コミュニティを探し求めていました

Topluluk önünde konuşmaya alıştım.

人前で話をするのにも慣れました。

Topluluk önünde konuşmaya alışkındır.

彼女は人前で話すことに慣れている。

Aitlik ve topluluk olgusu var.

帰属とコミュニティに関するものだからです

Oyun iyi bir topluluk çekti.

そのゲームは大観衆を集めた。

Tom topluluk önünde konuşmayı sevmiyor.

トムさんは公述するのは嫌いです。

Bugünse, en dijital topluluk olarak anılıyoruz.

今日では私の国は 世界で最も 電子化された社会と言われています

Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.

彼らはコミュニティを作る者として 全国あちこちにいるからです

Anti CEO kitabının temelinde topluluk var.

反CEO戦術論は コミュニティを重視します

Iş için, topluluk toplantıları vs. oldu,

事業に使われたり コミュニティの集会所に使われてきました

On iki müzisyen bir topluluk oluşturdu.

12人の音楽家たちが協会を構成しています。

O topluluk önünde konuşmaktan nefret eder.

彼女は人前で話をするのを嫌う。

O kaynağı idare eden belli bir topluluk

そしてその資源を管理する 特定のコミュニティ

10 gün süresince bir topluluk salonu oluşturulur,

10日の間 公民館が設置されます

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

枝の上で暮(く)らし― 捕食動物(ほしょくどうぶつ)をさけてる

Bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.

携帯電話の作法の前提は 共有されていないので

Bu, insanlık tarihindeki en büyük topluluk olmakla birlikte

人類史上最大の 同世代の集団です

Bu hedeflerin peşinden global bir topluluk olarak gitmeliyiz.

国際コミュニティーとして ゴールの達成を目指さなくてはなりません

Video oyunlarının kendilerine kattıklarına ve bir topluluk olmaya dair

ゲームやコミュニティの 楽しみについて

Luciano'nun arkasında topluluk olabilir fakat o hâlâ acemi bir çaylak.

ルチアーノは大声援を背負って戦えるかもしれないが、彼はまだヒヨコに過ぎない。

- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.

さらに、お年寄りが互いに交流し、アメリカの生活の中で何時までも積極的に参加していられるように、多くの団体が結成されている。