Translation of "Sistemi" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Sistemi" in a sentence and their japanese translations:

Onlar sistemi değiştirdi.

彼らはその制度を改めた。

çağ dışı patent sistemi.

米国はその制度を世界中に 広げようとしています

Eğitim sistemi geçiş aşamasında.

教育制度は過渡期にある。

Modern bir patent sistemi yaratabiliriz.

現代的な特許制度を作れます

Bir karar destek sistemi kurduk.

クラウド上に作りました

Şehirdeki ulaşım sistemi oldukça iyi.

その町の交通機関は大変よい。

Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.

その新しい書類システムは4000ドル相当のものだ。

Japon ekonomik sistemi değişmek üzere.

日本の経済システムはまさに変わろうとしている。

Japon telefon sistemi hayli etkindir.

日本の電話網は非常に能率的にできている。

Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.

日本の教育制度は戦後アメリカのそれの影響を受けた。

Bu ısıtma sistemi petrol yakar.

この暖房装置は石油を燃料とする。

Mühendis sofistike sistemi nasıl çalıştırılacağını gösterdi.

技師がその高性能なシステムの操作方法を実演してくれた。

Bizim yurdun ısıtma sistemi düzgün çalışmıyor.

寮の暖房が故障してるんです。

- Eski sistemden kurtuldular.
- Eski sistemi kaldırdılar.

彼らは古い制度を廃止した。

Eğitim sistemi şu anda inceleme altında.

今教育制度が見直されています。

Toplu taşıma sistemi saat gibi çalışır.

公共の交通輸送機関は正確に動いています。

Japonya'nın eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

日本の教育制度についてどう思いますか。

Konut güvensizliği gibi çökmüş göç sistemi gibi

住宅事情の不安定さ 機能していない移民システム

Sol kancam için bir kayış sistemi tasarladım.

私の左のフックに取り付けられる スライド器具を設計し

Çünkü denge sistemi diye bir şey yok.

均衡などありはしないからです

Ancak ne Berthier ne de sistemi mükemmeldi:

しかし、ベルティエも彼のシステムも完璧ではありませんでした

Şirket yeni bir bilgisayar sistemi satın aldı.

その会社は新しいコンピューターシステムを購入した。

Bilgisayar sistemi saat sekizde otomatik olarak kapanır.

コンピューター・システムは午後8時に自動的に停止する。

Yeni vergi sistemi gelecek yıl yürürlüğe girer.

新しい税制は、来年から実施される。

Bu binanın bir yangın söndürme sistemi olduğunu düşündüm.

この建物にはスプリンクラーがあると思っていました。

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

これは誰も免疫がついていないウィルスということも注目するべきです。

Ben bu sistemi bilmiyorum ama sorumlu adam açıklayacak.

私はこの仕組みを知りませんが担当者が説明するでしょう。

Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.

この美術館には防火の設備がある。

Bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak

細胞とタンパク質で構成され 幹細胞の働きを変化させるような

Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz.

ここのパソコンはシステムを変えることができないので何もできない。

O okul sistemi içinde gerçekleri öğrenmenin ne anlamı var ki?

その同じ教育システムで 事実を学ぶ意味はあるのでしょうか?

O bize yeni bir faturalama sistemi hakkında bir açıklama yaptı.

彼は新しい請求方法について私たちに説明してくれた。

Berthier'in sıkı çalışması ve mükemmel personel sistemi, Napolyon'un İtalya'daki ve ötesindeki

ベルティエの勤勉さと優秀なスタッフシステムは、イタリア およびそれ以降

Resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un

1805年の動きの速いキャンペーンでは、ベルティエのシステムにより、ナポレオンは

Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.

世の中には10種類の人間がいる。二進法が分かる者と分からない者だ。

Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.

古代ギリシャ人は太陽系について私たちと同じ位よく知っていた。

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.

ここの工場は、部品から製品までを一貫生産している。

- Dünyanın en zor yazı sistemi hangisidir?
- Dünyanın en zor yazı dizgesi hangisidir?

世界の文字の中でどれが一番難しいですか。

Toptan satış tabakaları ile karakterize edilen Japon dağıtım sistemi karmaşık ve masraflıdır.

いく層もの卸業者の存在が特色である日本の流通機構は、複雑でコストもかかる。