Translation of "Kasıtlı" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Kasıtlı" in a sentence and their japanese translations:

Bu kasıtlı mıydı?

あれは、わざとなの?

Palyaço kasıtlı olarak düştü.

そのピエロはわざと転んだ。

O, kasıtlı yalanlar söyledi

彼は故意に嘘をついた。

Kasıtlı olarak vazoyu kırdı.

彼は花瓶をわざと壊した。

O onu kasıtlı yapmadı.

彼はわざとそうしたのではなかった。

Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.

私はわざとその花瓶を割った。

Kasıtlı olarak ayağıma bastı.

彼はわざと足を踏んだのです。

Kasıtlı olsun ya da olmasın,

意図的か否かは問わず

O kasıtlı olarak pencereyi kırdı.

奴はわざと窓ガラスを割ったんだ。

O, onu kasıtlı olarak yaptı.

彼女はそれを故意に行った。

O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

彼は意図的に窓を割った。

Beni kasıtlı olarak bekletmesi olası.

彼は私をわざと待たせたようだ。

O, pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

彼女は故意に窓を壊した。

Biz kasıtlı olarak onun sırasını atladık.

私たちは彼の順番をわざと飛ばした。

Sonra umarım kasıtlı bir paylaşımda da bulunabiliriz.

意図的にシェアもしているはずです

Kaza eseri mi oldu yoksa kasıtlı mıydı?

それは偶然だったのか、それとも故意にであったのか。

Canımı sıkmak için hataları kasıtlı olarak yaptı.

彼は私を困らせるために間違えた。

Aynı zamanda, bu konuşmaları kasıtlı göz ardı etme

又これらの会話を 慎重に回避していることを通じて

Pencereyi kasıtlı olarak mı kırdın yoksa kazara mı?

君はわざと窓をこわしたのか、それとも偶然にか。

Susan, öfkesini göstermek için kasıtlı olarak tabak kırdı.

スーザンは怒りを表すためにわざとその皿を割った。

- Bilerek yapmadım.
- Ben onu kasten yapmadım.
- Kasıtlı yapmadım.

- わざとじゃないんです。
- わざとやったんじゃないんです。

O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.

彼は対立を引き起こそうと、わざとしつこくした。

Kasıtlı bir şekilde bana baktı ve toplantı salonundan ayrıldı.

彼女はしっかりした視線で私を見て、会議室をでた。

- O, camı kasıtlı olarak kırdı.
- O, camı kasten kırdı.

彼は故意にコップを割った。

Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.

自分たちの安全確保と 生き残りのための行動だ

Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.

通りですれ違った時私をわざと無視した。

- Onun bu hatayı bilerek yaptığını mı düşünüyorsun?
- Onun o hatayı kasıtlı yaptığını mı düşünüyorsun?

- 君は彼がわざとその間違いをしたと思うかい。
- 君が彼がその間違いをわざとしたと思うかい。
- あのミスを彼がわざとやったと思ってるの?