Translation of "Giyiyordu" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Giyiyordu" in a sentence and their japanese translations:

- Kırmızı bir mayo giyiyordu.
- O, kırmızı bir mayo giyiyordu.

彼女は赤い水着を着ていた。

Ekibimiz kırmızı gömlekler giyiyordu.

我々のチームは赤シャツを着ていた。

Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.

彼女は立派な服装をしていた。

O, uzun çizmeler giyiyordu.

彼女はロングブーツを履いている。

O dans ayakkabıları giyiyordu.

彼女はパンプスをはいていた。

Tom bir trençkot giyiyordu.

トムはトレンチコートを着ていた。

O, kırmızı bir etek giyiyordu.

彼女は赤いスカートをはいていた。

O yeni bir şapka giyiyordu.

彼女は新しい帽子をかぶっていた。

O, mavi bir ceket giyiyordu.

彼女は青い上着を着ていた。

Mary güzel bir elbise giyiyordu.

メアリーは、きれいなドレスを着ていました。

O biçimsiz bir elbise giyiyordu.

彼女は醜いドレスを着ていました。

Partide, herkes güzel elbiseler giyiyordu.

そのパーティーではだれもが美しい着物を着ていた。

O garip bir şapka giyiyordu.

彼女は奇妙な帽子を被っていた。

Gelin, beyaz bir gelinlik giyiyordu.

新婦は白いウエディングドレスに身を包んでいた。

O güzel bir elbise giyiyordu.

彼女は素敵なドレスを着ていた。

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

彼女は濃い茶色の靴を履いていた。

O, kırmızı bir bluz giyiyordu.

- 彼女は赤いブラウスを着た。
- 彼女は赤のブラウスを着ていた。

O, parti için uygun giysiler giyiyordu.

彼女はそのパーティーにふさわしい服を着ていた。

Soğuğa karşı kalın bir ceket giyiyordu.

彼女は寒気を防ぐために厚いコートを着ていた。

Kraliçe muhteşem bir gümüş elbise giyiyordu.

女王は華麗な銀色のドレスを着ていた。

O dün giydiği aynı elbiseyi giyiyordu.

昨日着ていたのと全く同じドレスを着ています。

Tom ayakkabı giyiyordu, ama çorap giymiyordu.

トムは靴は履いてたけど、靴下は履いてなかったよ。

Onunla tanıştığımda, Mary siyah bir kazak giyiyordu.

- メアリーと会ったとき、彼女は黒のセーターを着ていた。
- メアリーと会ったとき、彼女は黒いセーターを着ていた。

O, ona uymayan bir erkek gömleği giyiyordu.

彼女は大きさが似合わない男性用シャツを着ていた。

O çok eskimiş bir takım elbise giyiyordu.

彼はくたくたの背広を着ていた。

Soğuğa karşı korunmak için ağır bir palto giyiyordu.

彼女は寒気を防ぐために厚いコートを着ていた。

- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.

彼女は黒い帽子をかぶっていた。

O siyah pantolon ve güzel bir beyaz gömlek giyiyordu.

彼は黒いズボンをはき、美しい白いワイシャツを着ていました。

O bir uygun mini etekle yeşil bir ceket giyiyordu.

彼女はグリーンのコートを着、それに合ったミニスカートをはいていた。

- O, kırmızı bir buluz giymişti.
- O, kırmızı bir bluz giyiyordu.

彼女は赤いブラウスを着た。

Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.

私が最後に見たときは、彼は青いシャツと白のスラックス姿でした。

O neredeyse ayak bileklerine kadar uzanan uzun bir siyah ceket giyiyordu.

丈の長いコートは、ほとんどくるぶしまで届いていた。