Translation of "Güneşte" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Güneşte" in a sentence and their japanese translations:

Güneşte parlayan şey.

日の光でね

Meyveler güneşte çürür.

果物は日に当たると腐る。

Çatı güneşte parlıyordu.

屋根は日を浴びて輝いている。

Buz güneşte eridi.

氷は日なたで溶けてしまった。

Güneşte kendilerini kuruladılar.

彼らはひなたでからだをかわかしていた。

Ben güneşte yandım.

私は日焼けをした。

Buz güneşte erir.

氷は日にあたると溶ける。

Bu meyveler güneşte kurutuldu.

果実は天日で乾燥させます。

Bir kedi güneşte yatıyor.

猫が日なたで寝ている。

Kediler güneşte oynamayı severler.

猫は日なたで遊ぶのが好きだ。

Çok uzun süre güneşte kalma.

- 日向にあまりながくいてはいけません。
- 日の当たるところに長いこといたら駄目だよ。

Bir şey yapmadan güneşte otururdu.

彼はよく何もせずに日向ぼっこをしていた。

O zamanda güneşte banyo yapıyordu.

彼女はそのとき日光浴をしていました。

Bütün gün güneşte oturma iyi olamaz.

一日中ひなたに座っているなんていいはずがありません。

Güneşte oturmama rağmen ben hâlâ üşüyordum.

- 日向に座っているのに、まだ寒気がした。
- ひなたに座っているのに、まだ寒気がした。

Bizim köpek bütün gün güneşte yatıyor.

うちの犬は一日中日なたに横になっている。

Eğer onu yıkarsan, araban güneşte parlayacaktır.

- 洗えば、車は太陽の光をあびて輝くだろう。
- 君の車はちゃんと洗ってやれば太陽の光で輝くと思うよ。

Şu çocuk güneşte çok uzun süre bırakıldı.

その子はあまりにも長く日光にさらされた。

Güneşte mi yandın? Burnunun ucu tamamen kırmızı.

日焼けしたの?鼻の頭が真っ赤だよ。

Otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.

彼らはバスを降り、炎天下をニキロ歩きました。

Onlar otobüsten indiler ve sıcak güneşte iki kilometre yürüdüler.

- 2人はバスを降りて、暑い日差しの中を2キロ歩きました。
- 彼らはバスを降り、炎天下をニキロ歩きました。

Güneş kremi sürmek istemiyorsan, bu senin sorunun. Güneşte yandığın zaman bana şikayete gelme.

日焼け止めを塗りたくないならそれは君の問題だからいいけれど、でも日焼けしたからって僕に不満を言うのは止めてくれよ。