Translation of "Farkına" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Farkına" in a sentence and their japanese translations:

Kazanamıyacağımın farkına vardım.

- 勝てないってことに気づいたよ。
- 勝てないって悟った。

Etrafımdaki insanlar da farkına varacak

周りの人もそれを指さし

Ve gazeteler zaten bunları farkına varacak.

新聞がそれを書き立て

Bu ön yargılarımın farkına varmak demek.

それは自分の主観の介在を 意識することでもあります

Bu etkinliklerin yeterli olmadığının farkına varıyorum.

単にイベントだけでは 十分ではないことに気づきました

Ben farkına varmadan önce karanlık oldu.

何時の間にか暗くなった。

O, kapıyı açıncaya kadar soğuğun farkına varmadı.

彼女はドアを開けるまで寒さに気付いてなかった。

Tanıklık etmek için onun isteksizliğinin farkına vardık.

私たちは彼が証言をしたくないということに気づいた。

Pasif içiciliğin tehlikelerinin daha çok farkına varıyoruz

私たちは二次喫煙の危険を非常に意識するようになってきた。

Sağlığınızı kaybedinceye kadar onun değerinin farkına varmazsınız.

健康を害してはじめてその価値がわかるものだ。

Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;

天王星軌道の外に 巨大な惑星があるに違いないと

Hay Allah! Farkına vardım ki kimse beni anlayamayacak,

あら みなさん 私の話が 理解できないようですね

Ve kusurlarımızın farkına varmanın bizi güçlendirebilmesi beni çok şaşırtıyor.

弱点を理解することで いかに自分の力を 取り戻せるかに 関心があります

Bu görsele sizin de aşina olduğunuzun farkına varmanızı sağlayacak

皆さんが既に持っているイメージを

Tom fiyat etiketine baktı yeterli parası olmadığının farkına vardı.

トムは値札を見て、お金が足りないことに気づいた。

Farkına varmadığım şey ise, benim trollerin beni bir tür aşıladığı,

でも知らず知らずのうちに 荒らしが予防接種となって

Her geçen gün daha fazla insan sigaranın zararlarının farkına varıyor.

ますます多くの人が喫煙の危機性を認識するようになってきた。

Socrates kendi cahilliğimizin farkına varmanın bilgelik yolunda atılmış ilk adım olduğunu söylemiştir.

自分自身の無知を認めることが、賢くなるための第一歩であるとソクラテスは言った。

- Seni bu kadar özleyeceğimin hiç farkına varmamıştım.
- Seni bu kadar özleyeceğimi hiç tahmin etmemiştim.

あなたがいないとどんなに寂しくなるか、私は全く気付かなかった。