Translation of "Bunları" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Bunları" in a sentence and their japanese translations:

Bunları değerlendirirsek

広い視野で見れば

Bunları atmalısın.

捨てたほうがいいですよ。

Gençlerimize bunları yapıyorlar.

若者が望むような扱いをしてくれるのは

Bunları mı yesem?

食べる?

Ve bunları yiyebilirsiniz.

食べられる

Tamam, bunları hazırlayalım.

よし 用意しよう

Bunları dışarı atmalısın.

捨てたほうがいいですよ。

Ben bunları istiyorum.

これが欲しい。

Ama bunları övmüyor, hikâyeleştiriyor.

彼らは物語っていたのであって 美化していたのではありません

Fakat bunları konuşmamız gerek

ですが 話す必要があります

Sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.

そして相手方を自分の人生から排除します

Bunları hepsi kadına verildi,

それらすべてが彼女に輸血された結果

Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.

この荷物を日本まで送りたいのですが。

Sınıfımda dersime cevaben bunları yazdı.

私の授業では 生徒に質問をして それに答えるように促していました

Bunları dinlemek de zor olmalı.

おそらく聞く側にとっても重いでしょう

Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.

だからよく注意して

Bunları feda eden CEO’lar değil.

CEOは違いますが

Aynı zamanda bunları okulda öğretmenin

学校でこういった事を教えていると

Ve bunları ayırmak zorunda değiliz.

この対立は解消する必要がありません

Bunları bir kutuya koyabilir misin?

この品物を箱にいれてもらえますか。

Bunları bir kutuya koyar mısın?

この品物を箱にいれてもらえますか。

Bunları benim için postalar mısın?

この手紙を出していただけますか。

Ve gazeteler zaten bunları farkına varacak.

新聞がそれを書き立て

Bunları tüm dünyaya yaymaya ihtiyacımız var.

これを世界中で 解き放つ必要があります

Bunları nasıl tek bir şeye indirgeyebilirsiniz?

一つの何かに絞り込めるものでしょうか

Bunları düzine ile ısmarlarsan daha ucuz.

- 1ダースいくらで注文したほうが安い。
- ダース単位で注文する方が安いですよ。

Bunları benim için nakite çevirir misin?

- これを現金に換えてもらえますか。
- これを現金に換えていただけますか。

Bunları benim için düzgünce paketler misiniz?

きれいに包んでいただけますか。

Sadece bunları söyleyerek hiçbir şey yapmadan yaşanabileceği

これを 唱えるだけで 何もしなくて 済んでしまうから

Sonra ofiste oturup bunları kendimize sesli okurken

オフィスに腰を据えて 自分たちで音読しました

Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.

歌詞は見つかったがコピペできない。

Bunları akılcı kararlarımızın bir parçası yapmak oldukça zor.

合理的な判断材料にするのは 大変難しいのです

Ama bunları atlarsak önemli noktaların anahtarını atlamış oluruz

しかし 取り逃せば 最も重要なものを逃したことになります

- Of, hadi canım sen de.
- Geç bunları ya.

まぁ、そんなに格好つけるのはやめとけよ。

Ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,

それに気づくだけの時もあれば 偽善が酷くなることもありました

Peki bu gruplar, bunları neden bize değil de gençlere yapıyor?

私たちではなく こういう組織なのです なぜこうなってしまったのでしょうか

"Asla, imkânsız" tipi insanlar da en başından itibaren bunları bilmiyordu.

僕は この 「どーせ無理」 人間は 最初から 知らなかったはずだ

Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.

自分たちの安全確保と 生き残りのための行動だ

Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.

こういう風に合体すれば、14ポートのUSBハブになります。

Et, yumurta ve süt ürünleri ile ilgili efsaneler ve bunları doğru kabul etmemiz.

一般に言われている肉 卵 乳製の必要性を 信じ込むようにする事です

Kutu çok büyük ve garipti, bu yüzden bunları bir çantaya koydum ve onları getirdim.

箱のまま持ってくると嵩張るから、袋に入れ替えて持ってきたんだ。

Başka ne gibi zorluklar olduğunu görmek ve bunları denemek isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

もう1度試して 他の挑戦も見てみたいなら “リプレイ”をどうぞ

İki uzay aracını kenetlemek ve çıkarmak için NASA'nın yeni pilotlama teknikleri icat etmesi ve bunları kusursuz bir şekilde

2つの宇宙船をドッキングおよびドッキング解除するには、NASAは新しい水先案内技術を発明し、

"Bize inekler süt, tavuklar da yumurta verir." "Aslında ne inekler, ne de tavuklar bize hiçbir şey vermez. Bunları onların rızası dışında alıyoruz."

「牛は私たちにミルクを与え、鶏は私たちに卵を与えます」「実際は、牛も鶏も私たちに何も与えてはいない。私たちは彼らの了解なく取っています」