Translation of "Elektrik" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Elektrik" in a sentence and their japanese translations:

Elektrik ışığı gitti.

電灯が消えた。

Teller elektrik taşır.

電線は電気を流す。

Oh, elektrik kesildi.

あ、停電だ。

Elektrik çok faydalıdır.

電気は非常に役に立つものである。

Su temini, kanalizasyon, elektrik,

上水道 下水道 電気

Tom bir elektrik mühendisidir.

トムは電気技師です。

Makine çok elektrik üretir.

その機械は大量の電気を発生させる。

Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

電線は銅でできている。

Bugün elektrik faturasını aldı.

彼女は電気料金の請求書を今日受け取った。

Babam bir elektrik mühendisidir.

私の父は電気技師です。

Fırtına esnasında elektrik kesildi.

嵐の間停電した。

Makineler çok elektrik kullanır.

- 機械は多量の電気を消費する。
- 機械は多量の電気を使用する。

Bu cihaz elektrik üretir.

これは電気を作る装置だ。

Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir.

電流は磁力を発生することができる。

Bir elektrik kesintisi vardı.

停電があった。

Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.

その川は町に電力を供給する。

Elektrik olmadan hayatlarımız nasıl olurdu?

電気がなかったら、我々の生活はどんなだろう?

Bu sabahtan beri elektrik kesik.

今朝から停電している。

Plymouth Üniversitesinde elektrik mühendisliği okuyorum.

私はプリマス大学で電気工学を勉強しています。

Kedi elektrik süpürgesinden nefret eder.

ネコは掃除機が大嫌い。

Yapay ışık elektrik vasıtasıyla üretilir.

人工的な光は電力という手段によって作られた。

Bu klima çok elektrik tüketir.

このエアコンは電気を多量に消費する。

Kablolar elektrik iletmek için kullanılır.

針金は電気を伝えるのにもちいられる。

Edison elektrik ampulünü icat etti.

エジソンは電燈を発明した。

Elektrik sisteminde bir arıza var.

電気系統に欠点があります。

elektrik mühendisliği gibi alanlarda elde edebiliyoruz.

引き出すことが出来るのです

elektrik üretmek için doğal gaz kullanan

天然ガスを使って発電するものですが

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

通常 天然ガスで発電した場合

Elektrik birkaç dakika içerisinde tekrar geldi.

電気は数分後にまたついた。

Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.

嵐で停電した。

Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?

今、停電があったらどうなるだろう。

Bizim üniversite çok fazla elektrik tüketir.

うちの大学はあまりにも大量の電力を消費している。

Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

原子力が発電に使われている。

Kuvvetli rüzgar farklı yerlerde elektrik tellerini kesti.

強風のため電線が数箇所で切断された。

Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.

電気ストーブで部屋中に熱が広がった。

Bir elektrik kesintisi, salondaki karışıklığa katkıda bulundu.

停電が場内の混乱の一因となった。

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.

私は床のほこりを掃除機で吸い取った。

Bugün elektrik olmadan iyi bir yaşam süremeyiz.

今日電気なしでは快適な生活は送れない。

Bu baraj su ve elektrik ihtiyacımızı karşılar.

- このダムは私たちに水と電力を供給している。
- このダムは水と電力を与えてくれる。

Ve o yaz tüm elektrik sistemini baştan döşedik.

その夏をかけて電気系統の 配線をし直しました

Sadece elektrik üretiminden kaynaklı emisyonların tamamını durdurmakla birlikte

発電からの排出を 全て除去出来るだけでなく

20 millik elektrik kablolarındaki kısa devrelerle mücadele ettiler .

苦しんでい ました 。

Eğer elektrik olmasaydı bizim uygar yaşantımız imkansız olurdu.

もし電気が無かったら我々の文明生活は不可能になるだろう。

Bu santral, tek başına çeşitli şehirlere elektrik sağlar.

この発電所だけで数個の市に電力を供給している。

Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.

この機械は小さな電気モーターで作動する。

Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor.

Origen Powerの処理工程では 天然ガスを燃料電池に供給します

Dün gece uzun bir elektrik kesintisinden dolayı ödevimi yapamadım.

夕べは長い停電のために私は宿題ができなかった。

Bu denklemi kullanarak elektrik alanını hesaplarsan sonuç aşağıdaki gibi çıkar.

この式によって電場を計算してやると、結果は次のようになる。

"Şimdi bana gel. Bu kadın az önce elektrik şoku verildi."

「今すぐここにきて。この女性はテーザー銃で撃たれました。」

Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.

家に太陽電池パネルを設置してから、電気代が半分に減った。