Translation of "İletişim" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "İletişim" in a sentence and their japanese translations:

Onunla iletişim kuramam.

私には彼と連絡を取ることができない。

Tom'la iletişim kuramıyorum.

トムと連絡が取れない。

Sayfanın "İletişim" sayfasını inceleyin.

「お問い合わせ」ページを探しましょう

Telefon bir iletişim aracıdır.

電話はひとつの通信手段である。

Iletişim fırsatlarını sınırlamak için,

感染の拡大を抑え、

İletişim olmadan ilerleme olamaz.

コミュニケーションなしに進展はあり得ない。

Dil bir iletişim aracıdır.

- 言葉は伝達の手段である。
- 言語は伝達の手段である。
- 言葉はコミュニケーションのひとつの手段である。

Derinlerde bu şekilde iletişim kurarlar.

‎深海で交信するためだ

İnsanoğlu birçok şekilde iletişim kurar.

人間も色々な方法で伝達し会う。

Jest diğer bir iletişim yoludur.

身振りもコミュニケーションのもう一つの方法である。

Biz dil vasıtasıyla iletişim kurarız.

- 私たちは言語という手段を使って意志の疎通をします。
- 私たちは、言語という手段を使って意思の疎通をします。
- 我々は言語で意思を伝える。

Birbirimizle birçok açıdan iletişim kurabiliriz.

- 我々はいろいろな方法でお互いにコミュニケーションする。
- 私たちは様々な方法で、お互いの意思疎通を図ることができます。

Kelimeleri iletişim kurmak için kullanırız.

意志を伝え合うために、私たちは言葉を使うのです。

Onunla iletişim kurmayı imkansız buldum.

やってみたが、彼と連絡をとることができなかった。

Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular.

彼らは何年もの間お互いに連絡していた。

Posta yoluyla birbirleriyle iletişim kurarlar.

彼らは互いに文通している。

Tom ölülerle iletişim kurabileceğini söylüyor.

トムは死者と交信することができると言っている。

İletişim kurmak için sözcükler kullanırız.

私たちは言葉によって意志を伝える。

Polisle iletişim kursan iyi olur.

警察に連絡した方がよい。

Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.

ご主人と交信なさりたいんですね。

Lütfen buraya iletişim adresinizi yazınız.

連絡先をここに書いてください。

Gelir gelmez sizinle iletişim kuracağım.

着きしだい君に連絡するよ。

Ve iletişim metotları olmayan ebeveynlerin çocukları.

聴覚障害者の問題や 意思疎通の方法について 見当もつかない親たちです

ES: Bu yepyeni bir iletişim şekliydi.

(エメット) これは新しい 参加の方法です

Bu sadece birebir iletişim için değil

こういう1対1の コミュニケーションだけでなく

Mürettebat Ay'ın arkasındayken iletişim kurmak imkansızdı.

彼らが月の後ろにいる間、乗組員と通信することは不可能でした。

Uçuş sonunda iletişim bilgilerimizi birbirimize verdik.

フライトの終わりに 私達は連絡先を交換しました

Roket yörüngeye bir iletişim uydusu koydu.

ロケットは通信衛星を軌道に乗せた。

O, öğretmenleri ile iyi iletişim kurar.

彼女は先生達とよく意思の疎通をはかっている。

O her türlü insanlarla iletişim halinde.

- 彼は色々な種類の人と接触する。
- 彼はいろいろな人種の人と接触している。
- 彼はいろいろな人種の人とコンタクトを取っている。

Pilotlar havaalanıyla telsiz yoluyla iletişim kurarlar.

パイロットは無線で空港と情報を交換する。

Dil en önemli iletişim yollarından biridir.

言葉は意思を伝える最も重要な方法の一つだ。

Onlar birbirleriyle çoğunlukla postayla iletişim kurarlar.

しばしば手紙で連絡しあっている。

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

‎姿は見えないが ‎闇に潜む動物の声だ

Diğer kültürlerden insanlarla iletişim kurmak çok zordur.

異文化間のコミュニケーションはとてもむずかしいです。

O uçakla olan tüm iletişim aniden kesildi.

その飛行機からの通信が突然とだえた。

Onlar her gün telefonla birbirleriyle iletişim kurar.

彼らは毎日電話で連絡を取り合っている。

Arıların birbiriyle iletişim kurabildiklerinin bir delilini buldu.

彼は蜂がお互いに意思伝達をする事が出来ると言う証拠を見つけた。

Biz her gün telefonla birbirimizle iletişim kurarız.

私たちは毎日電話で連絡を取り合っている。

Çok geçmeden, T.V. telefonla birbirimizle iletişim kurabileceğiz.

近い将来、テレビ電話でお互いに意志疎通ができるようになるだろう。

...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.

‎その音は町の反対側にいる ‎仲間にも聞こえる

Gençler ve yaşlılar arasında bir iletişim eksikliği vardır.

若者と老人の間にはコミュニケーションの欠如がある。

Anakara ile olan tüm iletişim tayfun tarafından kesildi.

台風で本土との通信が絶えた。

Affedersiniz ama adınızı ve iletişim bilgilerinizi sorabilir miyim?

失礼ですが、お名前とご連絡先を伺ってもよろしいでしょうか?

Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.

現代の情報及び交通網のおかげで世界はますます小さくなっている。

İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla

人々がどのように生活し 人間関係を築いたかといった話題で

11 dilde iletişim kuran, milyonların izlediği bir sitemiz var.

サイトは11の言語に対応しており 数百万回 閲覧されています

Yunus ve eğitmen beklediğimizden çok daha iyi iletişim kurdu.

調教師とイルカはお互いに私たちが予想したよりはるかにコミュニケーションを上手にをした。

Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.

新聞・テレビ・ラジオは、マス・メディアと呼ばれる。

Dr. Patterson, işaret dili kullanarak bir goril ile iletişim kurdu.

パターソン博士は手話を使ってゴリラと意志を通じ合った。

Üçüncü nesil Japon iletişim yöntemleri W-CDMA ve CDMA2000'dır.

日本の第三世代の通信方式は、W-CDMAとCDMA2000がある。

Onlar yeni bir kavram geliştirmek için bir iletişim politikası uygulamıştır.

彼らは自分たちの新しいコンセプトを広めるためにあるコミュニケーションポリシーを採用した。

O da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur.

コミュニケーションによって どれほど 素晴らしいものになるかということだね

Test, sürekli iletişim sorunları nedeniyle durdurulmuştu ve Komutan Pilot Gus Grissom

絶え間ない通信の問題によりテストは中止され、コマンドパイロットのガスグリソムは

Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.

私が電話したときパメラは家にいたに違いないのに、電話に出なかった。

Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.

しかし文明が一層複雑になってくると、よりよい伝達方法が必要になってきた。

Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.

しかしながら、伝達の手段として言語を持っているのは、人間だけである。

Biz başkaları ile iletişim kurmak için sözlerin yanı sıra jestler de kullanırız.

我々はお互いにコミュニケーションするのに、言葉だけでなくジェスチャーも使う。

Genel olarak, doktorlar ve hastaları arasındaki iletişim tıbbi tedavinin en önemli kısmıdır.

一般に、医者と患者との間の意思の疎通は治療の最も大切な部分である。

Tıbbi anlamda acil bir durum olursa iletişim kurmamızı istediğiniz birisi var mı?

緊急を要する処置が必要な場合、どなたに連絡を取ればよろしいですか?

İnsanlar iletişim kurmak pek çok şeye sahiptir ve bunun için çok yola sahiptir.

人間は伝えたい内容がたくさんあり、その方法もたくさん持っている。

Goriller konuşmak için dudaklarını ve dillerini kullanamazlar ama insanlarla başka yollarla iletişim kurabilirler.

ゴリラは話すのに唇や舌を使うことができないが、別の方法で人々とコミュニケーションができるのである。

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

‎騒がしいジャングルでの ‎彼らの連絡手段は‎― ‎最近になって ‎やっと解明されてきた

Geçen yıl tek başıma o kadar uzun bir zaman geçirdim ki diğerleriyle etkili şekilde nasıl iletişim kuracağımı neredeyse unuttum.

去年は、他人とどうやってコミュニケーション取ればいいか忘れてしまいかけるくらい、それほど長い間僕は孤独に過ごした。