Translation of "öldüğü" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "öldüğü" in a sentence and their japanese translations:

Öldüğü söylentisi yalanmış.

彼女が死んだといううわさは結局誤りであることがわかった。

Onun öldüğü söyleniyor.

彼は死んだと言われている。

Öldüğü doğru değil.

彼女が死んだと言う知らせはうそだ。

Öldüğü haberi yayıldı.

彼女の死のニュースが広まった。

Onun öldüğü gerçektir.

彼女の死は事実だ。

Onun burada öldüğü söyleniliyor.

彼はここで死んだと言われている。

Dedemin öldüğü yıl doğdum.

私は祖父が死んだ年に生まれた。

Dedemin öldüğü yıl doğmuşum.

私は祖父が死んだ年に生まれた。

Onun öldüğü akşam fırtınalıydı.

彼が死んだ夜は嵐だった。

Babasının bir trafik kazasında öldüğü söylenmektedir.

彼女のお父さんは交通事故で亡くなったそうだ。

Babasının yabancı bir ülkede öldüğü söyleniyor.

彼のお父さんは外国で死んだのだそうだ。

Onunla amcam William'ın öldüğü yıl karşılaştım.

- 私は彼女とは、おじのウィリアムが死んだ年に出会った。
- ウイリアムおじさんが亡くなった年に、私と彼女は出会った。
- 叔父のウイリアムが亡くなった年に、私と彼女は出会った。

Öldüğü güne kadar espri anlayışını sürdürdü.

彼は死ぬまでユーモアの感覚を持ち続けた。

Bunun onun öldüğü yer olduğuna inanılıyor.

ここが彼が死んだ場所だと信じられている。

Ne garip, o öldüğü söylenilen biriyle tanıştı.

奇妙な事に、彼は死んだと言われている人に会った。

- O dün ölmüştü.
- Onun öldüğü gün dündü.

彼が死んだのは昨日でした。

O açlıktan öldüğü için bir parça tost yedi.

彼はひどく空腹だったのでトーストを1枚飲み込んだ。

O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı.

飢えのために彼はやむなく罪を犯した。

1826'da öldüğü ülkesindeki malikanesine emekliye ayrıldı . Aragon'da hala

2回目のブルボン家の復古王政の後、スーシェは解雇され