Translation of "Bırakıyor" in Italian

0.003 sec.

Examples of using "Bırakıyor" in a sentence and their italian translations:

Tom bırakıyor.

Tom sta smettendo.

Kalbi atmayı bırakıyor.

Il cuore smette di battere.

Tom bıyık bırakıyor.

Tom si sta facendo crescere i baffi.

Kötü bir izlenim bırakıyor.

- Fa una cattiva impressione.
- Lui fa una cattiva impressione.

Çoğu, okulu bırakıyor çünkü endişe içindeler;

Molti di loro lasciano a causa della paura

O, her konuda beni geride bırakıyor.

- Lui mi sorpassa in ogni materia.
- Mi sorpassa in ogni materia.

Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.

Senza luce solare, le alghe smettono di produrre ossigeno.

- Tom bir bıyık uzatıyor.
- Tom bıyık bırakıyor.

Tom si sta facendo crescere i baffi.

Tom'un karnesi arzu edilecek çok şey bırakıyor.

Il rapporto di Tom lascia molto a desiderare.

Bu deodorant, gömleğimin üzerinde beyaz lekeler bırakıyor.

Questo deodorante lascia delle macchie bianche sulla mia camicia.

Onun beyaz ayakkabıları koyu kırmızı izler bırakıyor.

Le sue scarpe bianche lasciano tracce di colore rosso scuro.

Bu proje halen arzulanan çok şey bırakıyor.

Questo progetto lascia ancora molto a desiderare.

Dul bir kadın ve bir kız evlat bırakıyor.

Lui lascia una vedova ed una figlia.

Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor

per poi rilasciare veleno al suo interno, come un serpente,

Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.

Ma dovremmo anche affrontare le scogliere e saremmo in balia delle maree.