Translation of "Yürüyüşe" in Hungarian

0.011 sec.

Examples of using "Yürüyüşe" in a sentence and their hungarian translations:

- Yürüyüşe gidiyorum.
- Yürüyüşe çıkıyorum.

Elmegyek egyet sétálni.

Yürüyüşe gidelim.

Menjünk, sétáljunk egyet!

Yürüyüşe çıkıyoruz.

Kirándulni megyünk.

Yürüyüşe çıkmalıyız.

Sétálnunk kellene egyet.

Yürüyüşe çıkalım.

Menjünk el egyet sétálni!

Yürüyüşe çıktım.

Sétálni mentem.

- Ormanda yürüyüşe çıktık.
- Ormanda yürüyüşe gittik.

Elmentünk az erdőbe sétálni.

Tom yürüyüşe gitti.

Tom elment kirándulni.

Seni yürüyüşe çıkaracağim.

Kikísérlek.

Biz yürüyüşe gidiyoruz.

Sétálni megyünk.

Ormanda yürüyüşe gittik.

- Sétáltunk egyet az erdőben.
- Az erdőben sétáltunk.

Tom'u yürüyüşe götürüyorum.

Elviszem Tomit sétálni.

Köpeği yürüyüşe çıkar.

- Sétáltasd meg a kutyát.
- Vidd el a kutyát sétálni!

Ben yürüyüşe gittim.

Elmentem túrázni.

Yürüyüşe gitmeyi önerdim.

- Javasoltam a sétálást.
- Javaslom, menjünk el sétálni.

Onu yürüyüşe götürüyorum.

Elviszem sétálni.

- Yürüyüşe çıkmak ister misin?
- Yürüyüşe çıkmak ister misiniz?

- Lenne kedved sétálni egyet?
- Lenne kedve sétálni egyet?

Yağmura rağmen yürüyüşe çıktık.

- Sétáltunk az eső ellenére.
- Az eső ellenére sétáltunk egyet.

Akşamları, köpeğimle yürüyüşe çıkarım.

Esténként sétálok a kutyámmal.

Bir yürüyüşe ne dersiniz?

- Lenne kedved sétálni egyet?
- Lenne kedved egy sétához?
- Mit szólnál egy sétához?
- Nem sétálunk egyet?

Onlar bir yürüyüşe çıktı.

Sétáltak egyet.

Biz parkta yürüyüşe gidiyoruz.

Elmegyünk, sétálunk egyet a parkban.

Her sabah yürüyüşe giderdi.

Minden reggel szeretne egyet sétálni.

Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.

Kora reggel elmentem egyet sétálni.

Bazen parkta yürüyüşe çıkıyorum.

Néha sétálok egyet a parkban.

Bence Tom yürüyüşe çıktı.

Azt hiszem, Tom elment sétálni.

Ve Bennigsen Dresden'den yürüyüşe başlamıştı.

és hogy Bennigsen szintén felmenekült Drezda.

Sabahleyin köpeğimi yürüyüşe götürmeye alışkınım.

Szokásom a kutyát reggel megsétáltatni.

Bu hafta sonu yürüyüşe gidelim.

Menjünk túrázni a hétvégén.

Tek başına yürüyüşe gitmeyi sever.

- Szeret magányosan sétálni.
- Szeret egyedül sétálni.

Canım dışarı yürüyüşe çıkmak istemiyor.

Nincs kedvem kimenni sétálni.

Tom her gün yürüyüşe gider.

Tom mindennap sétálni megy.

Biz gölün kıyısında yürüyüşe gittik.

Elmentünk sétálni a tópartra.

Yalnız başına yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Szeret egyedül sétálni menni.

Canın yürüyüşe çıkmak istiyor mu?

Van kedved sétálni?

Tom her gün yürüyüşe çıkar.

Tom minden nap sétál.

Sadece kafamı dağıtmak için yürüyüşe çıkacağım.

Elmegyek egyet sétálni, hogy kiszellőztessem a fejem.

Her gün kısa bir yürüyüşe çıkın.

Minden nap tegyél egy rövid sétát.

Bugün köpeği önceden yürüyüşe çıkardın mı?

Megsétáltattad már a kutyát ma?

Yürüyüşe gitmeden önce bir elma yedim.

Séta előtt ettem egy almát.

Yürüyüşe çıkmak için en iyi mevsim sonbahardır.

Az ősz a legjobb kiránduló évszak.

Yağmur yağdığı zamanlar dışında her gün yürüyüşe çıkıyorum.

Minden nap sétálok, kivéve amikor esik.

Annem değişiklik olsun diye yürüyüşe çıkmamı tavsiye etti.

Anyukám azt tanácsolta nekem, hogy a változatosság kedvéért sétáljak egyet.

- Tom yürüyüş yapmayı sever.
- Tom yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Tom szeret sétálni.

Tom ve Mary hava düzelirse yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyor.

Tomi és Mari azt tervezi, hogy holnap kirándulni mennek, ha megjavul az idő.

- Yağmur dinince yürüyüş yapalım.
- Yağmur durduktan sonra yürüyüşe çıkalım.

Menjünk el sétálni, miután elállt az eső.