Translation of "Tadı" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Tadı" in a sentence and their hungarian translations:

İlacın tadı acı.

Az orvosság keserű.

Sütün tadı ekşi.

A tej savanyú ízű.

Sütün tadı kötüydü.

Rossz íze van a tejnek.

Bunun tadı iyi.

- Finom.
- Ízlik.

Onun tadı berbat.

- Annak rettenetes íze van.
- Ennek szörnyű íze van.
- Ennek rémes íze van.

Bunun tadı nasıl?

Milyen az íze?

Bunun tadı küflü.

Dohos íze van.

Çorbanın tadı güzelmi?

Ízlik a leves?

Bunun tadı kötü.

Ennek rossz íze van.

Onun tadı harika.

Nagyszerű íze van.

Pizzanın tadı iyiydi.

- Jó volt a pizza.
- Ízlett a pizza.

- Bu portakalların tadı iyi.
- Bu portakallrın tadı iyi.

Ezek a narancsok finomak.

Tatlı bir tadı vardı.

Édes volt.

Gerçekten iyi tadı vardı.

Tényleg finom volt.

Onun tadı gerçekten iyi.

Nagyon jó ízű.

Çok iyi tadı yok.

Nem túl jó az íze.

Tadı tavuğa çok benziyor.

Erősen csirkeíze van.

Onun nasıl tadı var?

- Milyen az íze?
- Hogy ízlik?

Bunun tadı çaya benziyor.

Ennek olyan az íze, mint a teának.

Bu yoğurdun tadı tuhaf.

Ennek a joghurtnak fura íze van.

Bu şarabın tadı iyi.

Finom ez a bor.

Bu çorbanın tadı iyi.

- Ez a leves finom.
- Ez a leves jóízű.

Bu çorbanın tadı nasıl?

Hogy ízlik ez a leves?

Bu kahvenin tadı acı.

Ez a kávé keserű.

Bu çayın tadı güzel.

Ízlik ez a tea.

Sanırım bunun tadı iyi.

Szerintem ennek jó íze van.

Bunun tadı sabun gibi.

Ennek szappaníze van.

Bu meyvenin tadı iyi değil.

Nincs jó íze ennek a gyümölcsnek.

- Tadı güzel mi?
- Lezzetli mi?

Ízlik?

Bunun bir tavuk gibi tadı var.

Csirkeíze van.

Onun tadı çok iyi, değil mi?

- Ízlik, mi?
- Finom, nem?

Yiyeceğin tadı o kadar kötü değildi.

Az étel nem is volt olyan rossz.

Bunun hoş olmayan bir tadı var.

Nem jó az íze.

Tereyağlı ekmeğin çok iyi tadı var.

A vajas kenyér nagyon finom.

Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.

Olyan ez a kávé, mint a mosogatólé.

Tadı kötü olduğu için alkolden hoşlanmıyorum.

Nem szeretem az alkoholt, mert rossz íze van.

Eğer açsan, her şeyin tadı iyidir.

Ha éhes vagy, bármi jól ízlik.

Ve tadı o kadar hoşuna gidiyor ki

a 19. században elég népszerű lett,

Çay gerçekten acı ve tadı iyi değil.

A tea nagyon keserű és nincs jó íze.

Dolmalık biberin genellikle tatlı bir tadı vardır.

A csemege paprika általában édes.

Oyun hamurunun görünüşe göre tuzlu bir tadı var.

A gyurmának nyilván sós íze van.

Bu üzümlerin tadı yok. Onları nereden satın aldın?

- Nem ízlik a szőlő. Hol vetted?
- Ez a szőlő nem jóízű. Hol vásároltad?
- Ez a szőlő rossz ízű. Hol vásároltad?

Biri aç olduğunda her şeyin tadı iyi olur.

- Az éhség a legjobb szakács.
- Mikor éhes vagy, mindennek jó az íze.

Nikotin tuzunun tadı daha yumuşak, kullanımı çok daha kolay

ami gyengébb ízű, egyszerűbb a használata,

Eğer demliğe biraz daha çay yaprakları koyarsan, çayın tadı daha iyi olacaktır.

Ha több teafüvet teszel a kannába, jobb íze lesz a teának.