Translation of "Kızı" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Kızı" in a sentence and their hungarian translations:

Kızı tanıyorum.

Ismerem a lányt.

Kızı gördüm.

Láttam a lányt.

Kızı bulmadık.

Nem találtuk meg a lányt.

Onların kızı hemşire.

- A lánya nővér.
- A lánya ápolónő.

O, onun kızı.

Ő a lánya.

Aynı kızı seviyoruz.

Ugyanazt a lányt szeretjük.

Küçük kızı evli.

A fiatalabbik lánya házas.

10 yaşındaki kızı Abir'i,

a tízéves lányát, Abirt

Onun büyük kızı evlidir.

- A nagyobbik lánya házas.
- Az idősebbik lánya férjnél van.

Onun kızı bir hemşiredir.

A lánya nővér.

Kızı dürüstlüğü için övdü.

Megdicsérte a lányt becsületességéért.

O kızı gerçekten seviyorum.

Odavagyok azért a csajért.

Onun iki kızı var.

Két lánya van.

Bu kızı tanıyor musun?

Ismered ezt a lányt?

Tom'un bir kızı vardı.

Tomnak volt egy lánya.

Zavallı kızı yalnız bırak.

Hagyd békén azt a szegény lányt!

O kızı tanıyor musun?

Ismered azt a lányt?

Kızı iyi yemek pişiremez.

A lánya nem főz valami jól.

Onun bir kızı vardı.

Egy lánya volt.

Tom'un üç kızı vardır.

Tomnak van három lánya.

Ali kızı bakışlarıyla yedi.

Ali levetkőztette a lányt a szemeivel.

Ve patent yenilikçisi avukat kızı

a szabadalommal bíró tudós

Yanında orta yaşlı kızı var

középkorú lánya is vele utazik,

Onun evli iki kızı var.

Van neki két lánya, akik megházasodtak.

Bay Suzuki'nin üç kızı var.

Szuzuki úrnak három lánya van.

Hayatı pahasına küçük kızı kurtardı.

Saját élete árán mentette meg a kislányt.

Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.

A boszorkány megátkozta a szegény kislányt.

John bir kızı çocuğu vardır.

Jánosnak van egy gyermeke, azaz egy lánya.

Onun üç tane kızı var.

Három lánya van.

Mary Tom'un kızı olmadığını söyledi.

Mary azt mondta, hogy nem Tom lánya.

Bir arkadaşım vardı, kızı doğduğu zaman

Barátnőm a lánya születésekor döbbent rá,

Kızı için yeni bir elbise yaptı.

Varrt egy új ruhát a lányának.

Rebecca'nın hiç olmazsa iki kızı var.

Rebekának legalább két lánya van.

O kızı bir yerde görmüş olabilirim.

- Bizonyára láttam azt a lányt valahol.
- Valószínűleg láttam azt a lányt valahol.

Tom'un en küçük kızı onun favorisi.

Tominak a legkisebb húga a kedvence.

Tom'un kızı şimdi on üç yaşında.

Tom lánya most tizenhárom.

Pencerenin yanında duran kızı tanıyor musun?

Ismered azt a lányt, aki az ablak mellett áll?

Onun kızı güzel bir kadın oldu.

- A lányából szép nő lesz.
- A lányából szép nő lett.

Bir kocası ve iki kızı vardır.

- Férjezett és két lánya van.
- Férje van és két lánya.

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

Van egy fia és két lánya.

Onun kızı güzel bir kadın haline geldi.

A lányából gyönyörű nő lett.

Bu sefer kızı mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde

A lánya a legfinomabban, ahogyan csak lehet, így szól:

- Onun iki kız çocuğu var.
- İki kızı var.

- Két lánya van neki.
- Két lánya van.

Bu bana bir zamanlar tanıdığım bir kızı hatırlatıyor.

Ez egy lányra emlékeztet, akik valaha ismertem.

Kurt kırmızı başlıklı kızı yedi. Avcı kurtu vurdu.

A farkas megette Piroskát; a vadász lelőtte a farkast.

- Nehirde yüzen kızı gördüm.
- Kızın nehirde yüzdüğünü gördüm.

Láttam a lányt a folyóban úszni.

O sadece para almak için kızı soğukkanlılıkla öldürdü.

Hideg vérrel megölt egy lányt, csak azért, hogy pénzhez jusson

Bana tüm o emojileri gönderen o genç kızı görmeye gittim.

hogy találkozhassak a tinédzserlánnyal, aki azt a sok emodzsit küldte.

- Bu akşam o kızı arayacağım.
- Bu gece ona telefon edeceğim.

Fel fogom hívni ma este.

- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.

- Már találkoztam ezzel a lánnyal ezelőtt.
- Már találkoztam azzal a lánnyal ezelőtt.
- Korábban már találkoztam ezzel a lánnyal.
- Korábban már találkoztam azzal a lánnyal.

Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.

Mivel nem volt saját gyerekük, úgy döntöttek, örökbe fogadnak egy kislányt.