Translation of "Insanlarla" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Insanlarla" in a sentence and their hungarian translations:

Etrafı insanlarla çevrilmişti.

Nagymamát emberek vették körül,

Park insanlarla doluydu.

A park tele volt emberekkel.

İnsanlarla alay etmeyin.

Ne űzz gúnyt az emberekből.

İnsanlarla aram iyidir.

- Értek az emberekhez.
- Értek az emberek nyelvén.
- Tudom, mitől döglik a légy.

İnsanlarla olan ilişkim değişti.

Megváltozott az emberekkel való kapcsolatom.

Belediye binası insanlarla doluydu.

- A városháza tömve volt emberekkel.
- A polgármesteri hivatal megtelt emberekkel.

Ben insanlarla iyi anlaşıyorum.

Jól megvagyok az emberekkel.

Senin türden insanlarla konuşmam.

- Nem beszélek az olyanokkal, mint te.
- Nem állok szóba a magadfajtákkal.
- Nem beszélek a fajtáddal.

Tom insanlarla iyi geçinirdi.

- Tom jó volt az emberekhez.
- Tom jól bánt az emberekkel.

Endüjen veya "ilkel" insanlarla kısıtlıydı.

csak a bennszülött vagy "primitív" emberekre korlátozódik.

Doğru içerikte doğru insanlarla çalışmak,

így a megfelelő tartalmat a megfelelő embereknek ajánljuk fel,

İnsanlarla iletişim kurmaktan zevk alıyorum.

Imádok beszélgetni az emberekkel.

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.

Öröm volt magukkal dolgozni, emberek.

Kendi sevdiğim konuları, insanlarla konuşamaz olmuştum.

Senkivel nem tudtam beszélni arról, ami számomra fontos volt.

Asla tanışmayı beklemediğimiz insanlarla bizi tanıştırdığını

olyan embereket mutat be, akikkel álmunkban se találkoznánk,

Bu yüzden, insanlarla flört etmeye başladı

így elkezdett randizni.

Bizim gibi düşünen insanlarla vakit geçiriyoruz

Csak azokkal jövünk össze, akik hozzánk hasonlóan gondolkoznak,

Çünkü insanlarla nedenler hakkında etkileşime geçtiğimizde

Mert megtanultam, hogy ha az embereket bevonjuk a "miértek" megértésébe,

O her türlü insanlarla iletişim halinde.

Kapcsolatban van mindenféle emberrel.

Tom diğer insanlarla iyi geçiniyor mu?

Jól kijön Tom a többi emberrel?

Dünyanın her tarafından insanlarla tanışmak istiyorum.

Találkozni akarok emberekkel a világ összes országából.

Tom sigara içen insanlarla takılmaktan hoşlanmaz.

Tom nem szeret olyan emberekkel lógni, akik dohányoznak.

Konuşma engelli insanlarla eğlenmek hoş değil.

Nem szép dolog kicsúfolni a beszédhibás embereket.

- Trenler işe giden insanlarla doluydu.
- Trenler işten dönen insanlarla doluydu.
- Trenler işe gidip gelenlerle doluydu.

Tömve volt a vonat ingázókkal.

Eğer insanlarla ilişki kurmanın çaba isteyeceğini düşünüyorsanız

És ha úgy hiszik, a kapcsolatépítés komoly munka,

Aynı gazeteyi okuyan diğer insanlarla da tanışırlar,

találkoztak másokkal, akik ugyanazt az újságot olvasták,

Çünkü o, dar gelirli insanlarla çalışmayı seviyor.

Szeret a szegényebbekkel dolgozni.

Niye görünüş olarak bize benzemeyen insanlarla çalışmayalım?

mi lenne, ha azokkal dolgoznánk, akik különböznek tőlünk?

Tanımadığım insanlarla hayatım hakkında konuşmaya alışkın değilim.

Nem szoktam más emberekkel az életemről beszélni, akiket nem ismerek.

- Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Lehet, hogy antiszociális vagyok, de az nem azt jelenti, hogy nem beszélek emberekkel.

Yapay zekâ insanlarla analitik bir araç olarak çalışacak,

Az MI elemzőeszközként fog együtt dolgozni az emberekkel,

Senin aksine, ben herkesin önünde insanlarla alay etmem.

Veled ellentétben, én nem csinálok bolondot az emberekből a nyilvánosság előtt.

Diğer insanlarla bağlantı kurabilmem ve belki onları daha az

az érzés, hogy tudok kapcsolódni más emberekhez,

O hâlde dünya genelindeki insanlarla ortak bir noktanız var.

a világ minden táján sokan mások is találnak élvezetet ugyanebben.

Parti başka insanlarla arkadaş olmak için elverişli bir yerdir.

A parti jó alkalom összebarátkozni másokkal.

Tom kazara takım elbise giyen insanlarla dolu bir odaya yürüdü.

Tom véletlenül besétált egy szobába, ami tele volt öltönyös emberekkel.

Eğitimli insanlarla çoğu zaman olduğu gibi , o klasik müziği cazdan daha çok seviyor.

Amint az a tanult emberekkel gyakran előfordul, jobban szereti a klasszikus zenét, mint jazz-t.

- Yaşlı adam içine kapanmıştı.
- Yaşlı adam insanlardan uzaktı.
- Yaşlı adam insanlarla iç içe değildi.

Az öregember visszavonultan élt.